Türkiye'de zorunlu trafik sigortası primlerine dair yapılan yeni düzenlemeler, önemli bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Mayıs ayının başında gerçekleşen bu düzenleme, özellikle sigorta sektöründe ve araç sahipleri arasında büyük merak uyandırdı.

İhracatta yeşil dönüşüme yönelik yeni destek paketi İhracatta yeşil dönüşüme yönelik yeni destek paketi

Türkiye'de Trafik Sigortaları ve Kasko Poliçeleri: Sigortalılık Oranları ve Maliyet Artışları

Öncelikle, belirtmek gerekir ki, zorunlu trafik sigortası primleri, araç sahiplerinin yıllık olarak ödemek zorunda oldukları sigorta bedellerini ifade eder. Bu primler, trafik kazaları gibi olası risklerin finansal yükünü taşımak üzere belirlenir ve devletin belirlediği standartlara göre uygulanır.

Sigorta Dünyasında Değişen Dinamikler: Trafik Sigortaları ve Kasko Poliçelerindeki Dönüşüm

Yapılan son düzenleme ile birlikte, primlerin hesaplanmasında dikkate alınacak unsurlarda değişiklikler yapılmıştır. Artık her ay asgari ücret, yedek parça, bakım-onarım ve motorlu araçlardaki fiyat değişimleri gibi faktörler göz önünde bulundurulacak. Bu, primlerin daha dinamik bir yapıya kavuşturulması ve ekonomik değişikliklere daha hızlı adapte edilmesi amacını taşımaktadır.

Ancak, uygulamanın henüz yeni olmasına rağmen, poliçe primlerinin maliyet artışlarını karşılamada yetersiz kaldığına dair endişeler dile getirilmektedir. Bu durum, sigorta sektörü temsilcilerinin serbest tarife uygulamasına geçilmesi talebini güçlendirmiştir. Serbest tarife, primlerin piyasa koşullarına göre belirlenmesine olanak tanır ve sigorta şirketlerine daha fazla esneklik sağlar.

Bu talepler doğrultusunda, yeni düzenleme kapısının aralandığı ifade edilmektedir. Yani, zorunlu trafik sigortası primlerindeki bu değişiklikler, sektörde daha geniş kapsamlı bir revizyonun habercisi olabilir. Ancak, bu noktada, hem sigorta şirketlerinin hem de araç sahiplerinin nasıl etkileneceği ve uygulamanın nasıl bir şekil alacağı konuları yakından takip edilmelidir.

Türkiye'de trafik sigortaları ve kasko poliçeleri, her yıl milyonlarca sürücü ve araç sahibi için önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan son değerlendirmelere göre, zorunlu trafik sigortası poliçe adedi 23 milyon 344 bin 19 olarak kaydedilirken, bu rakam ülkedeki trafiğe kayıtlı araçların yüzde 79,5'ini oluşturuyor.

Özellikle otomobil sahipleri arasında yüksek bir sigortalılık oranı görülüyor. Türkiye Sigorta Birliği verilerine göre, otomobillerde sigortalılık oranı yüzde 94,29'a ulaşırken, kamyonetler yüzde 89,79, özel amaçlı taşıtlar yüzde 80,94 ve minibüsler yüzde 80,55 ile takip ediyor. Ancak, motosikletlerde sigortalılık oranı yüzde 35,83 ile oldukça düşük seviyede kalıyor.

Kasko poliçelerine bakıldığında ise farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Kasko yaptıran araç sahipleri arasında başı kamyonetler çekiyor. Yüzde 48,28'lik bir oranla kamyonet sahipleri kasko poliçesi yaptırırken, otomobiller yüzde 35,04 ile ikinci sırada geliyor. Otobüsler ve motosikletler ise kasko poliçesi yaptırma konusunda daha geride kalıyor.

Ancak, geçmiş yıllara kıyasla kasko yaptırma oranında bir düşüş gözlemleniyor. Trafikteki araçların kasko yaptırma oranı yüzde 27,32'den yüzde 25,18'e gerilemiş durumda. Bu düşüşte, araçların teknolojik özelliklerinin artmasıyla birlikte onarım maliyetlerindeki yükselişin etkisi büyük.

Öte yandan, trafik sigortası primlerinin maliyet artışlarını karşılamaması nedeniyle Türkiye Sigorta Birliği serbest tarife talebinde bulunuyor. Bu tarifeyle hasar oranı düşük olan sigortalılar daha az, hasar oranı yüksek olanlar ise daha fazla prim ödeyecek. Bu adil fiyatlama sistemi ile sigorta şirketleri güvence sağlamayı sürdürebilecek.

Trafik sigortalarında yaşanan bu gelişmelerin yanı sıra, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) hasar maliyet endeksi uygulamasına geçti. Bu endeks, asgari ücret, yedek parça, bakım-onarım ve motorlu araçlardaki fiyat değişimlerini dikkate alarak zorunlu trafik sigortası primlerini belirliyor.

Türkiye'de trafik sigortaları ve kasko poliçeleri sahipleri için önemli bir koruma sağlıyor. Ancak, primlerdeki maliyet artışları ve düşük sigortalılık oranları sektördeki oyuncuları yeni çözüm yolları aramaya yönlendiriyor. Bu çerçevede, sigorta şirketlerinin ve düzenleyici kurumların ortak çabalarıyla daha sürdürülebilir ve adaletli bir sistem oluşturulması hedefleniyor.

Editör: Kadir Kurtay