Güzellik uğruna her gün yeni ameliyat yöntemleri, yeni ilaçlar ve prosedürler geliştiriliyor. Plastik cerrahlar ve güzellik merkezli aralıksız çalışıyor.
Saç eklemeleri, protez kirpikler ve tırnaklar, botoks ve yüz ameliyatları hepimizin alıştığı ve tanıdığı güzellik modaları oldu.
Ancak son trend hepsini geride bıraktı. Şimdileri insanlar ciltlerinin rengini açmak ve ölü hücreleri yenilemek içi yüzlerine “balık spermi” enjekte etmeye başladı.
BBC’de yer alan habere göre müşterileri sıraya sokan prosedür, alabalık ya da somon spermlerinden elde edilen ve polinükleotid denen küçük DNA parçalarının yüze şırıngayla enjekte edilmesiyle mümkün oluyor.
Amaç insan DNA’sına benzeyen, balık sperminden elde edilen bu parçaların cildi yeniden üretime zorlaması.
Balık sperminden elde edilen solüsyon enjekte edildikten sonra kolajen ve elastin üretiminin artması bekleniyor.
Bu yönetimin kırışıklık kadar sivilce ve doku bozulmasına iyi geldiği belirtiliyor.
Polinükleotidler son dönemde “mucize” cilt bakımı olarak pazarlanıyor. Ünlü isimlerin “somon spermi yüz bakımlarını” anlatması ilgiyi büyüttü.
Charli XCX dolgu döneminin bittiğini söyledi ve polinükleotide geçtiğini anlattı. Kim ve Khloe Kardashian’ın da tedaviyi sevdiği aktarılıyor.
Jennifer Aniston ise bir programda somon derisi kadar güzel bir cildi olduğunu espriyle anlattı.
Ünlülerin güzellik ve gençlik yarışında yeni silahları olan balık spermi enjeksiyonları ise, pek de ucuz değil.
Kliniklerde üç seans öneriliyor. İngiltere’de seans başı ücret 15 ila 30 bin TL arasında değişiyor. Etkiyi korumak için altı ile dokuz ayda bir tekrar tavsiye ediliyor.
Dermafocus şirketinden Suzanne Mansfield bu yöntemi rejeneratif cilt bakımında yeni bir adım diye anlatıyor.
Bazı araştırmalar polinükleotid enjeksiyonlarının cildi gençleştirdiğini öne sürüyor. İnce çizgilerde, kırışıklıklarda ve izlerde azalma olabileceği söylüyor.
İşlemi yapan Skin HD kliniğinin sahibi hemşire Helena Dunk son 18 ayda talebin patladığını söylüyor.
Danışanlarının yarısı belirgin bir fark gördüğünü aktarıyor. Diğer yarısı daha sınırlı değişim hissediyor ama ciltte sıkılık ve tazelik arttığını da belirtiyor.
İşlem acılı olsa da morluklarının azaldığı belirtiliyor. Buna karşılık bazı uzmanlar heyecanın bilimi geçtiği uyarısını yapıyor.
Dermatolog John Pagliaro polinükleotidlerin biyolojik olarak önemli olduğunu kabul ediyor.
Bu karşın parçalanmış somon DNA’sının insan yüzünde aynı işi görüp görmeyeceğinden kuşku duyuyor. Güçlü ve uzun vadeli veri olmadığını söylüyor.