Euronews’in haberine göre; naklin, geçtiğimiz Cuma günü polis eskortu eşliğinde ve büyük bir gizlilikle gerçekleştirildiği bildirildi. Taşınan parçalar arasında, Apollo Galerisi’nde sergilenen meşhur “Taç Mücevherleri” ile müzenin diğer bölümlerindeki çeşitli değerli mücevherlerin yer aldığı belirtildi.
Merkez Bankası’nın kasası, Paris’in merkezindeki genel müdürlük binasının 27 metre altında yer alıyor ve ülkenin altın rezervlerinin yüzde 90’ını barındırıyor. Mücevherlerin bu özel kasaya alınması, güvenlik açısından alınabilecek en yüksek önlem olarak görülüyor.
Bu radikal kararın arka planında, 88 milyon euro değerindeki mücevherlerin çalındığı skandal soygun yer alıyor. Hırsızlar, güpegündüz Louvre’a girerek sepetli bir asansörle Apollo Galerisi’ne çıkan balkona ulaştı. Pencereyi zorlayarak içeri girdikten sonra, vitrinleri kırarak sekiz adet kraliyet mücevherini çaldılar. Tüm soygunun yalnızca altı ila yedi dakika sürdüğü tahmin ediliyor.
Paris Savcısı, çalınan mücevherlerin maddi değerinin yanı sıra, “Fransa için taşıdığı tarihi ve kültürel anlamın rakamlarla ölçülemeyeceğini” ifade etti. Fransız halkı arasında büyük tepkiye yol açan olay, bazı milletvekilleri tarafından ise “ulusal bir utanç” olarak tanımlandı.
Ayrıca Louvre yönetiminin daha önce güvenlik konusunda yatırım eksikliği uyarısında bulunduğu biliniyor. Bu durum, müze yönetiminin ihmali olup olmadığına dair tartışmaları da beraberinde getirdi.