CHP lideri Özgür Özel’in, Türk hava sahasını ihlal eden ve Ankara yakınlarında düşürülen İHA’nın vurulması için 2 saat boyunca talimat beklendiği yönündeki iddiası, siyasetin gündemine bomba gibi düştü. Beştepe ve AK Parti kanadından iddialara yalanlama ve sert tepki gecikmedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türk hava sahasına giren ve Ankara yakınlarında düşürülen insansız hava aracına dair bir iddiayı gündeme getirip İHA’nın düşürülmesi için iki saat boyunca talimat gelmediğini iddia etti. İddiaya Beştepe ve AK Parti’den tepki geldi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Ankara yakınlarında düşürülen İHA ile ilgili ortaya attığı “2 saatlik talimat bekleme” iddiası, Ankara kulislerini hareketlendirdi. İşte bu siyasi gerilimi ve tarafların açıklamalarını içeren özgün haber taslağı:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde Ankara yakınlarında düşürülen insansız hava aracına (İHA) ilişkin çarpıcı bir iddiayı gündeme taşıdı. Özel, hava sahamızı ihlal eden hava aracının tespit edilmesine rağmen, düşürülmesi için gerekli askeri müdahale emrinin iki saat boyunca verilmediğini öne sürdü. Bu durumun bir zafiyet oluşturduğunu savunan Özel, “Talimat gelene kadar geçen sürede neden beklendi?” sorusunu yöneltti.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından (Beştepe) yapılan açıklamalarda, Özel’in iddialarının gerçeği yansıtmadığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) angajman kurallarını titizlikle uyguladığı vurgulandı. Devletin güvenlik birimlerinin anlık koordinasyon içinde olduğu belirtilerek, “Milli güvenliği ilgilendiren konularda dezenformasyon üzerinden siyaset yapılması kabul edilemez” denildi.
AK Parti cephesinden gelen açıklamalarda ise Özgür Özel’in iddialarının Türk ordusunun operasyonel kabiliyetini ve karar alma mekanizmalarını itibarsızlaştırmaya yönelik olduğu savunuldu. Parti sözcüleri, uçağın düşürülme sürecinin teknik ve stratejik protokoller çerçevesinde, hava sahası güvenliğini en üst düzeyde koruyacak şekilde gerçekleştirildiğini ifade etti.
Siyasi kulislerde yankı uyandıran bu tartışma, Türkiye’nin hava savunma doktrini ve siyasetin milli güvenlik konularına yaklaşımı üzerinden yeni bir polemiğin fitilini ateşledi.