Ankara’da psikolog Nurselen Gülaçtı’yı öldüren Fuat Yıldırım tutuklandı. Ailesi, cinayetin saplantı sonucu işlendiğini belirtti.
Ankara’da yaşanan kadın cinayeti kamuoyunun vicdanını bir kez daha derinden yaraladı. 33 yaşındaki psikolog Nurselen Gülaçtı, Çankaya ilçesinde Fuat Yıldırım isimli kişi tarafından başından vurularak hayatını kaybetti. Genç psikolog, gözyaşları içinde son yolculuğuna uğurlanırken, ailesinin ifadeleri olayın arka planındaki saplantıyı ve tehdidi gözler önüne serdi.
Olay, dün Çankaya’da Fuat Yıldırım’ın sahibi olduğu matbaa dükkânında meydana geldi. Özel bir kurumda psikolog olarak görev yapan Nurselen Gülaçtı, Yıldırım ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Yıldırım, yanında bulunan tabancayla Gülaçtı’ya ateş etti. Başından vurulan genç kadın olay yerinde yaşamını yitirdi. Cinayetin ardından kaçmaya teşebbüs etmeyen şüpheli, polis ekiplerince gözaltına alındı.
Genç psikolog için Karşıyaka Mezarlığı’nda cenaze töreni düzenlendi. Törene Nurselen Gülaçtı’nın ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. İkindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Gülaçtı, gözyaşları arasında toprağa verildi.
Cinayetin ardından konuşan Nurselen Gülaçtı’nın kardeşi Onur Enes Gülaçtı, şüphelinin uzun süredir ablasına saplantılı şekilde yaklaştığını ileri sürdü. Kardeş Gülaçtı, “Son kez konuşmak için yanına çağırmış. Önümüzdeki hafta başka bir şehre taşınacaktı. Sırf bu katilden kurtulması için böyle bir plan yapmıştık. Olaydan önce ablama mesajlar göndermiş, ‘Seni bitireceğim’ diye tehdit etmiş. Acımız çok büyük” dedi.
Şüphelinin geçmişte uyuşturucu suçundan cezaevine girdiğini de söyleyen Gülaçtı, “Böyle bir kişi nasıl olur da cezaevinden çıkar ve yeniden suç işlemeye devam eder, anlamak mümkün değil. Güçlüyüz, davamızın arkasındayız. Bir daha hiçbir kadının canı yanmasın istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Onur Enes Gülaçtı, ablasının şüpheli ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını vurguladı. Şüpheliyle iş ortamında tanıştıklarını belirten kardeş, “Ablam alkol bile kullanmazdı, kendi halinde, yaşamını mesleğine adamış biriydi. İkinci üniversitesini bitirmişti. Psikolog olup özellikle çocuklara destek vermek istiyordu. Engelli öğrencileriyle yakından ilgileniyordu. Yüksek lisans yapmayı ve ileride bir anaokulu açmayı hayal ediyordu” dedi.
Aile olarak şüpheliyle daha önce bir kez yüz yüze geldiklerini ifade eden Gülaçtı, “Kendisine ablamın görüşmek istemediğini söyledim. Niyetinin ciddi olduğunu, düzgün biri olduğunu söyledi ama biz uygun görmedik. Ablam da istemiyordu. Buna rağmen zorla görüşmeye çalışıyordu. Olaydan sadece 1 gün önce ablama mesajlar atıp tartışma çıkarmaya çalışmış” diye konuştu.
Acılı anne ise gözyaşları içinde “Kadın cinayetleri için idam istiyoruz. Başka anneler yanmasın” diyerek tepkisini dile getirdi.
Ailenin avukatı Gizem Yıldırım, olayın bir “ilişki krizi” olarak sunulmasına karşı çıktı. Avukat Yıldırım, “Müvekkilimiz failin sevgilisi değildir. Fail, tek taraflı şekilde saplantı geliştirmiş bir kişidir. Bu olayı bir aşk veya ilişki meselesi olarak tanımlamıyoruz. Çünkü kadın cinayetlerinin bu tür ifadelerle yumuşatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu hem toplumsal şiddeti görünmez kılar hem de gerçeği çarpıtır” dedi.
Soruşturmanın titizlikle yürütülmesini talep ettiklerini belirten Yıldırım, tüm delillerin eksiksiz toplanması için süreci yakından takip ettiklerini de sözlerine ekledi.
Cinayetin ardından gözaltına alınan Fuat Yıldırım, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Yıldırım, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece “kadına karşı kasten öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili soruşturma savcılık tarafından çok yönlü olarak sürdürülüyor.
Yaşanan bu son olay, kadın cinayetlerinin geldiği vahim noktayı bir kez daha gözler önüne sererken, kamuoyunda cezasızlık algısına ve koruyucu mekanizmaların yetersizliğine yönelik tartışmaları da yeniden alevlendirdi.