CHP Kastamonu İl Başkanlığı’nın 39’uncu Olağan Kongresi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongreye partililer yoğun ilgi gösterirken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin, İl Başkanı İlke Karabacak, il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı. Başkanlık divanı seçiminin ardından il başkanlığı, yönetim kurulu, il disiplin kurulu ve kurultay delegelerinin seçimleri yapıldı. Kongreye tek listeyle giren mevcut İl Başkanı İlke Karabacak, yeniden seçilerek güven tazeledi.
Kongrede konuşan Özgür Özel, 2007 yılından beri Kastamonu’ya gelip- gittiğini belirterek, “Geldiğimde bu güzel cumhuriyet şehrini bir Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetmesini arzu ederdim. Bugün ne mutlu ki bana, biraz önce hatırlatıldı: 2018 yılında Divan Başkanlığını yaptığım kongrede grup başkan vekiliydim, 2023 yılında grup başkanı olarak ve genel başkan adayı olarak katıldım. Ve her yürüyüşümüzü birlikte gerçekleştirdiğimiz iki yol arkadaşımı, sevgili Hasan Baltacı’yı bugün burada belediye başkanı olarak, sevgili Hikmet Erbilgin’i parti meclisi üyemiz, örgütlenmeden sorumlu başkan yardımcımız olarak, partimize önemli katkılarda bulunan bir yol arkadaşım olarak aynı salonda yan yana görüyorum. Onların dayanışması, inancı partimizi Kastamonu’da büyüttü. Belediye devralındığında 505 milyon lira borcu vardı, şimdi 170 milyona indirdi. Kastamonu Akademisi’nde ekonomik durumu iyi olmayan 677 öğrenciye eğitim veriliyor. ‘CHP gelirse yardımlar kesilir’ diyorlardı. Geldik, bırakın kesmeyi sosyal yardımları üç katına çıkardık. ‘Hoş Geldin Bebek’ uygulamasıyla yeni doğan bebekler ailelerinde ziyaret ediliyor, ‘Hoş Geldin Bebek’ paketleri veriliyor. ‘Süt Kuzusu’ projesiyle 355 çocuğa ayda 8 litre süt ulaştırıyoruz. Kastamonu Belediyesi 28 yıldır toplu taşıma görmemişti. Şimdi 12 sarı otobüsle, 150 milyon lira yatırımla hizmet başladı. Halktan yana, rantı değil halkı önceleyen belediyecilik anlayışımız büyüyor” dedi.
Özel, konuşmasının devamında, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak 47 yıldır birinci parti olamamıştık. Sabrettik. Kusuru kendimizde aradık. ‘Daha çok çalışmalıyız’ dedik. 47 yıl sonra doğru adaylarla, gençlerle, kadınlara alan açarak, kadın kotalarını uygulayarak, bilimsel yöntemlerle belirlenmiş adaylarla Türkiye’nin karşısına çıktık ve 47 yıl sonra seçimlerden birinci parti olarak çıkmayı başardık. Biz 47 yıl sabrettik, ama Adalet ve Kalkınma Partisi 47 gün bile sabredemedi. Ülkede biz birinci parti olduktan sonra dedik ki, ‘Madem ki birinci partiyiz, toplumun her kesimini kucaklayalım.’ Şehit cenazelerinde elimizi sıkmayanları bile Anıtkabir’de gördüğümüzde yüzlerine baktık, saygı gösterdik. Bayramda aradık, kutladık, genel merkezlerine gittik, tüm siyasi parti liderlerini ziyaret ettik. Dedik ki; ‘Siz genel iktidardasınız, biz yereldeyiz. Gelin el ele verelim. Emeklinin, işçinin, çiftçinin, esnafın durumu kötü. Gençler umutsuz. Gelin siz maaşlarını artırın, biz de iyi hizmet üretelim. Millet bizden kavga değil, hizmet bekliyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni birlikte iyi günlere taşıyalım” diye konuştu.
Son anketlere değinen Özgür Özel, “Eğri oturup doğru konuşalım. Yüzde 52 oyla seçilen Kastamonu Belediye Başkanının memnuniyeti yüzde 64 çıktı. Türkiye’de belediye başkanlarımızın ortalama memnuniyet oranı yüzde 59’a ulaştı. Bütün anketlerde Cumhuriyet Halk Partisi birinci parti çıktı. İşte o dakikadan itibaren rahatsız oldular. ‘Bu süreç muhalefete yarıyor’ dediler. İşte o yüzden Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Cumhuriyet Halk Partililerin nasırına basmaya başladılar. Fol yok, hiçbir şey yok ortada. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ülkede, kurduğu orduda, 100’üncü yılında tarihte ilk sefer kara, deniz ve havada okul birincileri; kadın teğmenler. Tören yapılıyor, gelip sıraya geçiyorlar. Selam veriyorlar, Erdoğan selamı alıyor. Ödülünü veriyor, kalem, saat hediye ediyor. Sohbet ediyor, yerlerini alıyorlar. Tören bitiyor, ‘Mustafa Kemal’in askeriyiz’ diye aralarında kılıç çatıyorlar. Sekiz gün geçiyor, işte sana fırsat; o teğmenlere soruşturma açıyorlar. Kendisine selam çakan, ‘Cumhurbaşkanım’ diyen, saygıda kusur etmeyen, Atatürk’ün ordusunda 100’üncü yılda üç kadın teğmen var. O kadın teğmenlerden birini ve dört arkadaşını; ilk başta niyet bütün sınıf. Tepkilerden sonra sırf bizi çıldırtmak için dört teğmeni ordudan ihraç ediyorlar. Öbür tarafta Tuzla’da Atatürk’e söveni değil, ona ‘dur’ diyeni ordudan ihraç ediyorlar. Bakanlara ‘CHP’li belediyeleri silkeleyin biraz’ deniyor. Tamam diyen Sosyal Güvenlik Bakanı, AK Partili belediyelerin yıllardır ödemediği borçları görmezden gelirken, CHP’li belediyelerin borcunu faiziyle birlikte bir seferde istiyor. Maliye Bakanı da aynı şeyi yapıyor. AK Partili ve MHP’li belediyelerin borçlarını faiziyle bizim paramızdan kesiyorlar. Amaç ne silkeleyerek hizmeti durdurmak” dedi.
Özel, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında TOKİ aracılığıyla Cumhuriyet yurtlarını bir yıl içinde bitireceklerini söyleyerek, “Her mahallede devletin kreşleri yapılacak. Yoksul öğrenciler için yurt, yoksul küçük çocuklar için kreş, ücretsiz bir kamu hizmeti olarak sağlanacak. Gençler kimsenin kapısında köle, gelecek ideolojisine malzeme olmayacak. Herkes partisini, inancını, yaşama biçimini özgürce seçecek. Cumhuriyet özgürlüklerin teminatı olacak. Şimdi bu noktalarda bizimle yarışmaya takati olmayan, ben Sayın Erdoğan’ın yaşına laf etmem. Sağlığına laf etmem. Edenler oluyor, ayıplı buluyorum. Ama bu ayıplamadan kendisinin de nasibini almasını tarih önünde bekliyorum. O benim yaşımdaydı, Necmettin Erbakan 73 yaşındaydı. Diyordu ki Erbakan Hoca’ya, ‘Yaş 70, iş bitmiş. Birazcık kenara çekil.’ Ecevit 76 yaşındaydı, rahmetli Ecevit. Ecevit için diyordu ki ‘Sayın Başbakan’ın sağlık sorunları ülkenin gelecek sorunu haline gelmiştir. Ölünce mi bırakacaksın be adam?’ diyordu.
Ben Sayın Erdoğan’ın sağlığına, yaşına, herhangi bir laf etmiyorum. Ama kendisi benim yaşımdayken, onun yaşında olanlara ettiği kabalıkları unutmayalım, gördüğümüz kötülükleri rakibimize yapmayalım. Cesareti varsa karşımıza çıksın. Ben size 100 yıl önce olduğu gibi şartlar ne kadar zor olursa olsun, rakip ne kadar zalim olursa olsun karşımızdaki iş birliği ne kadar güçlü, ne kadar gözü dönmüş, ne kadar dışarıya bağlı olursa olsun, ben size cesaretle mücadele vaat ediyorum. Cesaret ve mücadele vaat ediyorum. Dikenlerin üstüne basa basa yürüyeceğimiz bir yol ama teslim olmamak, ezilmemek, ezilsen de teslim olmamak, yenilmemeyi vaat ediyorum. 100 yıl öncesinde olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurtuluş yolculuğuna katılmaya hazır mısınız? Var mısınız? Bir kez daha memleketi kurtaracak mıyız? Bir kez daha demokrasiyi kuracak mıyız? Bir kez daha başaracak mıyız? Buna inanıyor musunuz? O zaman size söylüyorum; aynı Fatih Sultan Mehmet’in yola çıkıp da İstanbul’a varıp bir devri kapatıp bir devri açtığı gibi bir dönemi kapatmaya, bir dönemi açmaya var mısınız? O zaman Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sevenler arkamdan gelsin. Ekrem Başkan’ı sevenler arkamdan gelsin. Beni seven arkamdan gelsin” ifadelerini kullandı.