Osmangazi Kitap Fuarı’nda Edebiyat Dolu Günler Devam Ediyor
Bu yıl ilk kez düzenlenen Osmangazi Kitap Fuarı, Bursalı kitapseverlerden yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Osmangazi Belediyesi ile YAYKOOP (Yayıncılar Kooperatifi) iş birliğinde hayata geçirilen fuar, Türk edebiyatının güçlü kalemlerini okurlarla buluşturuyor.

Fuarda bugüne kadar, eserleriyle edebiyat dünyasında derin izler bırakan Şükrü Erbaş ve Latife Tekin ile toplumsal meselelerdeki duruşlarıyla tanınan Mine Söğüt ve Ayşen Şahin, gerçekleştirdikleri söyleşilerde okurlarla buluştu. Katılımcılar, edebiyat, özgür düşünce ve toplumsal dönüşüm üzerine keyifli sohbetler dinleme fırsatı buldu.
“Hayal Gücü Olmayan İnsan, Yaşamla Bağ Kuramaz”“Şiirin Kaynaklarına Bir Bakış: Ben Annemin Hecesiyim” adlı kitabı üzerine bir söyleşi gerçekleştiren Yazar Şükrü Erbaş, edebiyatın insana kattığı derinliği vurguladı:
“Sözcüklerle bağı olmayan bir insanın sanatla ilişkisi olamaz. Edebiyat, müzik, tiyatro ya da resimle ilgileniyorsak, bu daha iyi bir dünya isteğimizdendir. Hayal gücü olmayan hiçbir insanın, yaşamla doğru bir ilişkisi olamaz.” dedi.
Erbaş, dilin ve sözcüklerin yeni dünyalar kurduğunu belirterek, “Okur için en değerli şey, başka bir dünyanın mümkün olduğunu görmesidir. Ben yazdıkça iyi bir insan oldum.” ifadelerini kullandı.
Teknolojinin hayatı kolaylaştırmasına rağmen insanı “gerçekliği bütünsel olarak algılamaktan kopardığını” söyleyen Erbaş, “Teknoloji bizi hızla tüketiyor ama düşünme yetimizi de zayıflatıyor,” dedi.
“Kız Çocuklarının Özgürleşme Mücadelesi Sürüyor”Fuarda günün bir diğer konuğu, ünlü yazar Latife Tekin oldu. ‘Sevgili Arsız Ölüm’ romanıyla tanınan Tekin, yazarlık serüvenini anlattığı söyleşide duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Bazen gerçek değilmişim de sadece sözcüklerden ibaretmişim gibi hissediyorum. Yazmak, dünyada var olmanın en derin yollarından biri.”
Çocukluğunu ve yazarlığa giden yolu anlatan Tekin, “Köyde büyüdüm, televizyon bile yoktu, hikâyelerle büyüdük. Roman yazmak yıllar süren bir süreç. Kız çocuklarının özgürleşme süreci hâlâ devam ediyor. Göç, özellikle kadınlar için büyük bir kopuş ve acı yaratıyor.” dedi.
Yazar, ayrıca ‘Gümüşlük Akademisi’ adlı kültür merkezinin kuruluş hikâyesine değinerek, edebiyatı toplumsal dönüşümün bir aracı olarak gördüğünü belirtti.
“Kitap Fuarları Umudun ve Özgür Düşüncenin Mekanlarıdır”Günün son etkinliğinde gazeteci-yazar Mine Söğüt ve Ayşen Şahin, “Özgür Düşünce ve Fikir İşçiliği” konulu söyleşide Bursalılarla buluştu.
Mine Söğüt, Osmangazi Kitap Fuarı’nın düzenlenmesinin büyük bir umut yarattığını vurgulayarak, “Zor zamanlarda bu tür kültürel etkinliklerin yapılması, geleceğe dair umudumuzu tazeliyor. Hem yazarlar hem de okurlar için heyecan verici bir gelişme,” dedi.
Ayşen Şahin ise sosyal çürüme ve fikir özgürlüğü üzerine dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu:
“Ekonomiler kısa sürede toparlanabilir ama sosyal çürüme çok daha yavaş onarılır. Kitap fuarları bu çürümeye karşı bir bariyer oluşturur. Okumak, düşünmek ve tartışmak bizi birbirimize bağlar.”

Söğüt, otosansürün en büyük tehlike olduğunu belirterek, “Yasaklar kayda geçer ama otosansür görünmez. Düşüncelerimizden korkmamalıyız,” dedi.
Ayşen Şahin ise kimlik ayrımcılığına dikkat çekerek, “Fikir özgürlüğünün önündeki en büyük engel kimlik üzerinden yapılan ayrıştırmadır. Toplum olarak farklı yaşam tarzlarına daha fazla tahammül etmeliyiz,” ifadelerini kullandı.
Program sonunda Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, konuşmacılara plaket ve hediyelerini takdim etti.
