Türk sanat müziğinin usta ismi Muazzez Abacı’nın geçirdiği kalp krizi sonrası uygulanan anjiyo işlemi, beraberinde beklenmedik bir tıbbi tabloyu da getirdi. Menajeri Taner Budak’ın açıklamasına göre Abacı, anjiyo sırasında kullanılan kontrast sıvı nedeniyle böbrek yetmezliğine sürüklendi, akciğerlerinde sıvı birikimi oluştu ve 78. doğum gününde hayata gözlerini yumdu. Bu açıklama, kontrast maddenin insan vücudu üzerindeki etkilerini yeniden tartışma konusu yaptı.
KONTRAST MADDE NASIL RİSK OLUŞTURUYOR?
Tıpta “kontrast madde”, damarları, organları ve kalbin koroner damarlarını görüntülemek için kullanılan özel bir sıvı. Normal şartlarda vücuttan böbrekler tarafından hızla atılıyor. Ancak bazı durumlarda bu sıvı, özellikle yaşlı bireylerde, böbrek fonksiyonu zayıf olanlarda, şeker hastalarında veya kalp yetmezliği bulunan kişilerde ciddi riskler oluşturabiliyor.
EN BÜYÜK ETKİSİ BÖBREKLERE
Uzmanlara göre kontrast sıvının en bilinen tehlikesi, “kontrast kaynaklı böbrek hasarı” olarak bilinen tablo. Bu durumda böbrekler, sıvıyı süzemiyor, içeride birikim oluşuyor ve kısa sürede akut böbrek yetmezliği gelişebiliyor. Böbrekler görevini yapamayınca, vücutta toksinler yükseliyor, sıvı dengesi bozuluyor ve domino etkisiyle diğer organlar da etkilenebiliyor.
CİĞERLERDE NEDEN SU TOPLAMASINA NEDEN OLUYOR?
Böbrekler çalışamadığında, vücut fazla sıvıyı dışarı atamıyor. Bu sıvı, önce damar içinde birikiyor; ardından akciğer dokusuna sızarak “akciğer ödemi” denilen tabloya yol açıyor. Akciğerlerdeki bu birikim, nefes darlığı, kan oksijeninin düşmesi, solunum yetmezliği gibi kritik sonuçlar yaratabiliyor. Bu süreç özellikle kalp krizi sonrası zaten kırılgan bir durumda olan hastalarda ölümcül hale gelebiliyor.
NEDEN HERKES İÇİN RİSK YOK
Kontrast sıvı, her hastada aynı etkiyi yaratmıyor. Genç, böbrek fonksiyonları normal olan kişilerde çoğu zaman hiçbir yan etki görülmezken yaş, kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet, önceden zayıflamış böbrek fonksiyonu gibi faktörler riski katlayabiliyor.
Bu nedenle hastalara anjiyo öncesi böbrek fonksiyonlarını gösteren kan testleri yapılıyor; riskli bulunan kişilerde sıvı miktarı azaltılıyor veya işlem sonrası sıkı takip uygulanıyor.