Makinede Milli Güç ve Rekabet İçin Bursa’da Stratejik Toplantı

Makinede Milli Güç ve Rekabet İçin Bursa’da Stratejik Toplantı
Yayınlama: 09.12.2025 13:01
A+
A-

Bursa’da makine sektörü temsilcileri ile buluşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Türkiye’nin teknoloji üretiminde daha iddialı olması gerektiğini vurgulayarak, “Teknolojiyi sadece kullanan değil üreten bir ülke olmalıyız. Dijital dönüşüm, yapay zekâ ve yazılımda icat çıkarma dönemine girmemiz gerekiyor. Bu konuda çok kabiliyetli genç insan kaynağımız var.” dedi.
Bursa makine sektörü temsilcileri, “Makine Sektöründe Rekabet Dinamikleri ve Stratejik Dönüşüm İstişare Toplantısı” kapsamında Bursa Fuar Merkezi’nde bir araya geldi. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda sektörün mevcut durumu, küresel rekabet koşulları ve stratejik yol haritaları değerlendirildi. Toplantının açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, makine sektörünün kalkınma vizyonu açısından taşıdığı öneme dikkat çekerek, sektörün bir şehrin ve ülkenin sanayi kapasitesinin yanı sıra rekabet gücü ve teknoloji seviyesinin de göstergesi olduğunu vurguladı. BTSO çatısı altında yürütülen projelerle sektöre güçlü destek sunduklarını belirten Burkay, Makine Konseyi’nin sahadan gelen talep ve önerilerin aktarılmasında kritik görev üstlendiğini ifade etti. Burkay, “Tüm paydaşlarımızla birlikte oluşturduğumuz stratejik yol haritaları, geleceğe daha kararlı adımlarla yürümemizi sağlıyor.” diye konuştu.
“Makine Sektörünü Geleceğe Hazırlıyoruz”
Bursa iş dünyasının yüksek potansiyelinden güç alarak BASDEC çatısı altında uzay, havacılık ve savunma alanında örnek bir yapılanma kurduklarını söyleyen Burkay, BASDEC üyesi firmaların bugün TAI, TEI, ASELSAN, HAVELSAN gibi birçok vakıf şirketi için üretim yaparak kritik tedarik zincirlerinde yer aldığına dikkat çekti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekleriyle yürütülen çalışmaların sektörün geleceğe hazırlanmasında etkili olduğunu ifade eden Burkay, Bursa Model Fabrika’da yüzde yüz yerli makinelerle dijital yetkinliği ve verimliliği artırmayı hedeflediklerini belirtti. Ayrıca BTSO MESYEB bünyesinde kurulan Asansör Güvenlik Ekipmanları Test ve Geliştirme Merkezi’nin Türkiye’de ilk ve tek olma özelliğiyle uluslararası çözümler sunduğunu kaydetti. Burkay, “UR-GE ve kümelenme faaliyetlerimiz ile firmalarımızın rekabet gücünü ve organizasyon becerisini büyütüyor, onları küresel pazarlara daha güçlü şekilde hazırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Devlet Destekleri Sektörün Dönüşümünde Büyük Rol Oynuyor”
Makine sektörünün küresel zorluklara rağmen son yıllarda önemli bir başarı grafiği çizdiğini belirten Burkay, sektör ihracatının son üç yılda yüzde 30’un üzerinde artışla 28 milyar dolara ulaştığını kaydetti. “Artık mesele yalnızca üretebilmek değil, ürettiğimizi satmak, küresel markalar oluşturmak ve dünya ihtiyaçlarına cevap verebilmektir.” diyen Burkay, makine sektörünün rekabetçiliği için işbirliklerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Devlet desteklerinin sektörün dönüşümünde büyük rol oynadığına işaret eden Burkay, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı (HAMLE) ve HİT-30’un yatırım iştahını güçlendiren kritik programlar olduğunu vurguladı. Bursa’nın HAMLE kapsamında 173 milyar TL’lik teşvik içinde 34 milyar TL ile Türkiye’de en yüksek payı aldığını belirten Burkay, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza kıymetli katkıları için teşekkür ediyorum. Bu programın daha da geliştirilmesinin, ülkemizin sanayi rekabetçiliğini hızla artıracağına inanıyorum.” dedi.
“İcat Çıkarma Dönemine Girmemiz Gerekiyor”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, makine sektörünün çok boyutlu bir gelişim süreci gerektirdiğini vurgulayarak, özellikle insan kaynağı, finansman, sertifikasyon ve iş birliği kültürünün güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Dönmez, Türkiye’de girişimci ekosisteminin büyüdüğünü ve teknik kabiliyetin yüksek olduğunu belirterek, “Çok iyi yetişmiş gençlerimiz var. Ancak bu nitelikli insan kaynağını uzun vadede elde tutmakta zorlanıyoruz. Hem Ar-Ge hem üretimde çalışanların iyi imkanlarla desteklenmesi gerekiyor. Onları korumamız, uzun süreli teşvik mekanizmaları kurmamız şart. Teknolojiyi sadece kullanan değil üreten bir ülke olmalıyız. Dijital dönüşüm, yapay zekâ ve yazılımda icat çıkarma dönemine girmemiz gerekiyor. Bu konuda çok kabiliyetli genç insan kaynağımız var.” dedi.
Sektörde Satıcı Finansmanı Güçlendirilmeli
Finansmana erişimin sektörün en kritik başlıklarından biri olduğunu söyleyen Dönmez, teşvik sisteminin uzun yıllardır ağırlıklı olarak alıcıyı desteklediğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Yatırımcı makine alırken teşvik alabiliyor ancak satıcı finansmanı zayıf. Satıcı finansmanı güçlendirilmezse yerli üreticinin rekabet şansı azalır. Kamu ihale anlayışında en düşük fiyat zorunluluğunun gözden geçirilmesi gerekiyor.” diye konuştu. Sertifikasyon ve belgelendirme konularının firmaların önüne önemli teknik engeller olarak çıktığını söyleyen Dönmez, “Firmalarımız kaliteli ürünler geliştiriyor fakat uluslararası sertifikasyon süreçlerinde duvara çarpıyorlar. AB’nin uyguladığı teknik bariyerleri biz de akılcı şekilde uygulamalıyız. Togg örneğinde olduğu gibi Çin ve Uzakdoğu tehdidine karşı yerli üreticiyi koruyan mekanizmalar geliştirilmeli.” dedi.
Rekabet İçin 5 Anahtar Adım
İş birliği kültürünün geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Dönmez, rekabetin küresel ölçekte özellikle Çin karşısında yoğunlaştığını belirterek, “İş insanlarımız rekabet ediyor olabilir ancak bazı alanlarda ortak hareket etmek zorundayız. Kazanan, koordineli oynayandır. Çin’e karşı organize olmayan yapı ayakta kalmakta zorlanır.” değerlendirmesinde bulundu. Sanayi makinelerinde servis ve denetim standartlarının da güçlendirileceğini açıklayan Bakan Yardımcısı Dönmez değerlendirmesini şu sözlerle noktaladı: “Türkiye’nin makine sektöründe dünya ölçeğinde daha güçlü bir konuma gelmesi için temel sac ayakları; finansman, nitelikli insan kaynağı, girişimci ruh, test ve belgelendirme altyapısı ile devlet–özel sektör iş birliğidir. Bu alanlarda ortak akılla hareket edilmeden sürdürülebilir büyüme mümkün değildir.”
Makine İmalatı Cirosu 5 Trilyon Dolara Ulaşacak
Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ahmet Özkayan, makine imalat sanayisinin küresel ekonomideki stratejik konumuna dikkat çekerek, sektörün bilgi ve teknoloji üretiminin merkezinde yer aldığını vurguladı. 2023 yılında dünya makine imalatı cirosunun 3,81 trilyon dolar olarak gerçekleştiğini belirten Özkayan, bu büyüklüğün önümüzdeki beş yılda 5 trilyon doları aşmasının beklendiğini ifade etti. Özkayan, sektörün yalnızca ekonomik hacmiyle değil, katma değerle öne çıktığını belirterek şunları söyledi: “Makine sektörü, sanayileşmenin vazgeçilmez unsurudur. Reel katma değerde son yıllarda güçlü bir ivme yakaladık. 2009–2023 döneminde reel katma değer yıllık ortalama yüzde 13 büyüdü. 2023 yılında toplam imalat katma değerindeki payımız yüzde 6,9 ile tarihimizin en yüksek seviyesine ulaştı.”
“Uzakdoğu Ürünlerine Karşı Önleyici Politikalar Sürmeli”
Türkiye makine ihracatının 2024 yılında 28,3 milyar dolar seviyesine ulaştığını hatırlatan Özkayan, ithalatın ise 44,1 milyar dolara yükseldiğini, bu durumun sektörün rekabetçiliği açısından dikkatle yönetilmesi gerektiğini ifade etti. Özkayan, haksız rekabetin önlenmesi açısından atılan adımların kritik önem taşıdığını belirterek, “Mayıs ayında güncellenen Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararı ile gümrük vergisi muafiyetinden yararlanamayacak makine ve teçhizat listesi genişletildi. 233 yeni GTİP sisteme eklendi. Eklenen kalemlerin 123’ü doğrudan makine sektörüne, 59’u ise fuarımızın odak alanı olan takım tezgahlarına ait. Yerli üreticimizin korunması adına son derece değerli bir adımdır. Destekleri için Sayın Bakanımıza ve İhracat Genel Müdürlüğümüze özellikle teşekkür ediyoruz.” dedi. Özkayan, sektörün rekabet gücünün korunması ve artırılması için Uzakdoğu menşeli ürünlerin oluşturduğu küresel tehdit karşısında önleyici politikaların sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: “Yatırım teşvik mevzuatında yerli makinenin önceliklendirilmesi, katma değer odaklı yaklaşımın güçlendirilmesi, kamu ihale kanunu istisnalarında ve kamu iştiraklerinde yerli malının daha etkin şekilde teşvik edilmesi önem taşıyor.”
Türkiye Avrupa’nın Dördüncü Büyük Üreticisi
Makine İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih İğrek, makine sektörünün sanayinin merkezinde yer alan stratejik bir alan olduğunu belirterek, sektörün güçlü olduğu dönemlerde tüm sanayinin güçlendiğini, zorlandığı dönemlerde ise bunun etkisinin tüm alanlarda hissedildiğini söyledi. İğrek, 2024-2025 döneminin dünya makine endüstrisi açısından zorlu geçtiğini, buna karşın MİB’in sektörün sorunlarına çözüm üretmek için faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade etti. İğrek, Türkiye’nin makine imalatı büyüklüğünde İspanya’yı geride bırakarak Almanya, İtalya ve İsviçre’nin ardından dördüncü sırada yer aldığını da sözlerine ekledi.
“Çin’in de Gücünün Sınırları Var”
Fatih İğrek, küresel rekabet kurallarının yeniden yazıldığını ve sektörün bu dönüşümün tam merkezinde yer aldığını belirterek, özellikle Çin rekabeti konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu: “Fiyat odaklı rekabet dönemi geride kaldı. Ancak karşımızda Çin gibi odaklanmış, devlet destekli ve büyük ölçekli bir endüstri mimarisi ile karşı karşıyayız. Elbette bu gücün de sınırları var. Şeffaf olmayan yapılar, aşırı kapasite ve sosyal kırılganlıklar büyük risk taşıyor. Bir gün üretim ve teslimat tarafında sorun çıktığında Çin çok büyük bir problemle yüzleşecek. Buna karşın Türkiye genç nüfusu, mühendislik gücü, tasarım kabiliyeti, esnek üretim anlayışı ve Avrupa–Afrika–Ortadoğu’ya kültürel yakınlığı ile en hızlı üretim üssü olma potansiyeline sahip bir ülkedir.”
“Gençlerimiz Yazılım ve Bilim Kuşağı Olarak Tanınmalı”
İğrek, Türkiye’nin yazılım, dijitalleşme ve yapay zeka teknolojilerinin yalnızca kullanıcısı değil, geliştiricisi ve sağlayıcısı olması gerektiğini, bunun için hem genç kuşağın hem de yöneticilerin doğru şekilde eğitilmesinin kritik önem taşıdığını belirtti: “Gençlerimizi ‘Z kuşağı’ olarak değil ‘Teknofest, yazılım ve bilim kuşağı’ olarak tanımlamalı, üretme motivasyonunu artırmalıyız. Onlara erken yaşta bir parçayı lazerle kesmenin, bir dişli tasarlamanın keyfini yaşatmalıyız. Yapay zekayı konuşuyoruz ancak yaratılmış doğal zekaları atlamaya hakkımız yok. Yoksa büyük hesaplaşmalarla yüz yüze kalırız.” Ar-Ge faaliyetlerinde sonuç odaklı hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan İğrek, savunma ve havacılık sanayiinin Türkiye’ye büyük bir motivasyon kazandırdığını hatırlatarak, “Savunma sanayiinde nasıl olağanüstü başarılar elde ettiysek, aynı koordinasyon ve bilgi paylaşımını makine sektörüne ve tüm sanayi kollarına taşıdığımızda, Türkiye yeni bir sıçrama dönemi yaşayacak ve iddiasını sürdürecektir.” dedi.
Makine Sektöründe 103 UR-GE Projesi Hayata Geçti
Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Makine, Otomotiv, Elektrik ve Elektronik Ürünleri Daire Başkanı Mehmet Elbir, makine sektörüne yönelik ihracat destek programları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. İhracatçılara her seviyede geniş bir destek programı sunduklarını ifade eden Elbir, “BTSO tarafından oldukça etkin şekilde kullanılan UR-GE desteklerimiz var. Bugüne kadar sektörde 103 UR-GE projesi bunun önemli bir göstergesi. Turquality programı kapsamında 22 markamız destekleniyor. Dönüşümün hızlandığı bu dönemde Küresel Tedarik Zinciri Programı önemli fırsatlar sağlıyor; makine alanında 60 firma yararlandı ve üç yıllık süreçte 57 milyon TL’ye kadar destek verilebiliyor. Makine-teçhizat-yazılım giderlerinin yüzde 50’si karşılanıyor. Yeşil dönüşüm danışmanlık desteğimizle firmalarımıza beş yıl boyunca 13,7 milyon TL’ye kadar destek sağlayabiliyoruz. Pazara girişte test-analiz-standardizasyon desteklerimiz mevcut, ayrıca sektörel ticaret heyetleri düzenleyerek yeni pazarlara birlikte açılma imkânı sunuyoruz. İGE A.Ş. de kredi kefaleti amacıyla devrede; ihracatın finansmanı noktasında firmalarımızın bu imkândan yararlanmasını önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemde BTSO ile birlikte daha geniş katılımlı bilgilendirme toplantıları gerçekleştirmek istiyoruz.” diye konuştu.
 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.