İran, Umman Körfezi’nde seyir belgeleri bulunmayan ve 6 milyon litre kaçak dizel taşıdığı belirlenen yabancı bir tankeri alıkoydu. Gemide Hindistan, Bangladeş ve Sri Lanka uyruklu mürettebat bulundu.

İran, Umman Körfezi’nde yürüttüğü kaçakçılıkla mücadele operasyonları kapsamında önemli bir yakalamaya imza attı. İranlı yetkililer, seyir belgeleri bulunmayan ve yaklaşık 6 milyon litre kaçak dizel yakıt taşıdığı tespit edilen yabancı bir tankere el konulduğunu duyurdu. Operasyonun, İran’ın güneyindeki Hürmüzgan eyaletine bağlı Cask bölgesi açıklarında, ülkenin karasuları içerisinde gerçekleştirildiği bildirildi.
İran devlet televizyonu IRIB’e konuşan Hürmüzgan Eyaleti Başsavcısı Mojtaba Ghahremani, söz konusu tankerin kaçak akaryakıt ticaretiyle bağlantılı organize bir ağın parçası olduğuna dair güçlü bulgular elde edildiğini söyledi. Ghahremani, “Kaçakçılık şebekeleriyle mücadele kapsamında yapılan denetimler sırasında, dün Cask açıklarında karasularımızda bulunan yabancı bir tanker durduruldu ve alıkonuldu” ifadelerini kullandı.
Yetkililer tarafından yapılan ilk incelemelerde, geminin resmî seyir belgelerinin ve yük manifestosunun bulunmadığı, ayrıca tankerin otomatik tanımlama sistemi (AIS) dahil olmak üzere seyir ve izleme sistemlerini kapalı durumda tuttuğu tespit edildi. Bu durumun, geminin rotasını ve taşıdığı yükü gizleme amacı taşıdığı değerlendirilirken, İranlı savcılık makamları olayın açık bir kaçakçılık faaliyeti olduğuna dikkat çekti.
Başsavcı Ghahremani, tankerde yapılan detaylı aramada toplam 6 milyon litre dizel yakıtın yasa dışı yollarla taşındığının belirlendiğini açıkladı. Ele geçirilen akaryakıt miktarının, son yıllarda Umman Körfezi ve Basra Körfezi hattında yakalanan en büyük kaçak yakıt sevkiyatlarından biri olduğu vurgulandı. Kaçak dizelin, İran dışına çıkarılarak uluslararası karaborsada satılmasının planlandığı değerlendiriliyor.
Gemide bulunan mürettebatın uyruklarına ilişkin de bilgi veren Ghahremani, tankerde Hindistan, Bangladeş ve Sri Lanka vatandaşı olan bir düzineden fazla personelin görev yaptığını söyledi. Mürettebatın tamamının gözaltına alındığı ve ifadelerinin alınmaya başlandığı belirtilirken, soruşturmanın uluslararası boyut kazanabileceği ifade edildi.
İranlı yetkililer, akaryakıt kaçakçılığının ülke ekonomisine ciddi zarar verdiğini ve bu tür faaliyetlerin özellikle Hürmüz Boğazı ve Umman Körfezi hattında yoğunlaştığını vurguluyor. Bölge, dünya enerji ticareti açısından kritik bir geçiş noktası olma özelliği taşırken, son yıllarda yasa dışı yakıt ticaretine yönelik denetimlerin artırıldığı biliniyor.
Başsavcılık kaynakları, ele geçirilen tankerin hangi ülke bayrağı taşıdığına ve nihai varış noktasına ilişkin bilgilerin soruşturmanın ilerleyen aşamalarında kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti. Ayrıca geminin bağlı olduğu şirket, yakıtın kaynağı ve olası alıcılar hakkında da geniş çaplı bir inceleme başlatıldığı kaydedildi.
İran makamları, Umman Körfezi ve çevresindeki karasularında kaçakçılıkla mücadele operasyonlarının kararlılıkla süreceğini, ulusal güvenliği ve ekonomik çıkarları tehdit eden her türlü yasa dışı faaliyete karşı sert önlemler alınacağını vurguladı. Söz konusu operasyonun, İran’ın bölgedeki deniz güvenliğini sağlama ve enerji kaçakçılığını engelleme yönündeki politikasının bir parçası olduğu ifade edildi.
İran’ın Umman Körfezi’nde kaçak dizel taşıyan yabancı bir tankere el koyması, bölgedeki enerji kaçakçılığı sorununu yeniden gündeme taşıdı. Dünya petrol ve akaryakıt ticaretinin en stratejik güzergâhlarından biri olan Umman Körfezi ve Hürmüz Boğazı, son yıllarda yasa dışı yakıt sevkiyatlarının yoğunlaştığı bölgeler arasında yer alıyor.
İran, özellikle sübvansiyonlu yakıt fiyatları nedeniyle akaryakıt kaçakçılığıyla uzun süredir mücadele ediyor. Kaçakçılık ağlarının, İran’dan temin edilen dizel ve benzini deniz yoluyla bölge ülkelerine veya açık denizlerde karaborsaya sunduğu biliniyor. Bu kapsamda İran donanması ve yargı birimleri, son dönemde denetimlerini artırmış durumda.
Yetkililerin verdiği bilgilere göre alıkonulan tankerin seyir sistemlerini kapatmış olması, geminin bilinçli şekilde izini kaybettirmeye çalıştığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu tür tankerlerin genellikle sahte rotalar kullandığını ve uluslararası sularda farklı gemilere yakıt transferi yaptığını belirtiyor.
İranlı makamlar, bu operasyonun yalnızca tek bir gemiye yönelik olmadığını, bölgedeki organize kaçakçılık şebekelerine karşı yürütülen daha geniş çaplı bir mücadelenin parçası olduğunu vurguluyor. Olayın, İran’ın deniz güvenliği politikaları ve enerji piyasalarındaki yasa dışı faaliyetlerle mücadelesinde önemli bir mesaj niteliği taşıdığı ifade ediliyor.