İddianamede, İmamoğlu’ndan “Projeyi Yaptırmam” çıkışı!

İddianamede, İmamoğlu’ndan “Projeyi Yaptırmam” çıkışı!
Yayınlama: 11.11.2025 17:54
A+
A-

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, inşaat patronu Mustafa Keleş ve ailesinin, Beylikdüzü’nde hayata geçirilen 8 etaplı Deniz İstanbul projesinde, dönemin belediye yetkilileriyle kurduğu iddia edilen rüşvet ağı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor. Proje kapsamında, belediyenin ruhsat ve izin süreçlerinde devreye sokulan “aracılar”ın, milyonlarca liralık taleplerle inşaatçıları köşeye sıkıştırdığı, hatta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun doğrudan telefonla tehdit ettiği öne sürülüyor.

İddianameye göre, Keleşoğlu İnşaat’ın sahibi Mustafa Keleş, projenin yönetimini oğulları şüpheliler Dursun Keleş ve Fuat Keleş’e devretmişti. İnşaatın farklı etaplarının ruhsat aşamalarında, dönemin Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Veysel Erçevik’in, Mustafa Keleş ile görüşerek belediyenin “maddi taleplerini” ilettiği belirtiliyor. Keleş’in bu talepleri oğlu Dursun’a yönlendirmesi üzerine, Erçevik devreye Adem Soytekin’i sokuyor. Soytekin, iddiaya göre dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı ve “örgüt lideri” olarak nitelendirilen Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla hareket ettiğini söylüyor.

Soytekin’in ilk talebi, projedeki kaba işçiliği üstlenmek oluyor. Bu reddedilince, taraflar Deniz İstanbul satış ofisinde bir araya geliyor. Soytekin, burada “kendisini başkanın gönderdiğini” tekrarlayarak cep telefonunu hoparlöre alıyor ve İmamoğlu’nu arıyor. Görüşmede, “kreşe yardım” konusunda anlaşmazlık yaşandığını belirten Soytekin’e, İmamoğlu’nun “Madem anlaşamıyoruz, ben de onlara o projeyi tamamlatmayacağım, yaptırmayacağım” dediği aktarılıyor. Bu sözler üzerine Dursun Keleş’in, talepleri kabul ettiğini belirten bir işaret yaptığı, Soytekin’in ise telefondaki İmamoğlu’na “Biz Dursun’la biraz daha konuşalım, belki anlaşacağız” diyerek görüşmeyi sonlandırdığı vurgulanıyor.

Talepler, kreş yardımıyla başlayıp hızla büyüyor. İddianamede, ilerleyen süreçte Deniz İstanbul projesinden, Mercan Konakları’nda toplam 3 adet dairenin, Adem Soytekin’in şirketi Sulkar İnşaat’a herhangi bir karşılık olmaksızın devredildiği kaydediliyor. O dönemki satış bedelinin yaklaşık 5-6 milyon TL olduğu belirtilirken, bu devrin belediye baskısı sonucu gerçekleştiği ifade ediliyor.

Aynı projede bir başka rüşvet hattı ise Fuat Keleş üzerinden işliyor. İddiaya göre, Fuat Keleş’in satış ofisine daha önce tanımadığı Fatih Keleş geliyor ve “Ruhsat işini çözerim” diyor. Taraflar, Beylikdüzü’ndeki Mermerciler Sanayi Sitesi’nde buluşuyor. Fatih Keleş burada, ruhsat karşılığında 1 milyon dolar talep ediyor. Anlaşma sağlanıyor ve 4-5 eşit parçadan oluşan, toplam 1 milyon dolar değerindeki senetler düzenleniyor. Senetler, farklı tarihlerde Fatih Keleş’in ofisinde nakit olarak ödenerek geri alınıyor. Bu işlem, iddianamede “açık rüşvet” olarak nitelendiriliyor.

Savcılık, bu olaylar zincirini “örgütlü suç” kapsamında değerlendirerek, Ekrem İmamoğlu, Veysel Erçevik, Adem Soytekin, Fatih Keleş ve Keleş ailesi üyelerini şüpheli olarak soruşturuyor. İddianamede, belediye mekanizmalarının inşaat sektörünü “siyasi baskı ve maddi çıkar” için araçsallaştırdığına dikkat çekiliyor. Soruşturma kapsamında ifadeler alınmış, telefon kayıtları incelenmiş ve deliller toplanmış durumda. Yetkililer, projenin milyarlarca liralık hacmi nedeniyle olayın “Türkiye’nin en büyük rüşvet ağlarından biri” olabileceğini belirtiyor.

Bu iddialar, İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yönetimini bir kez daha gündeme taşırken, muhalefet cephesi “siyasi intikam” iddiasında bulunurken, iktidar kanadı soruşturmanın derinleşmesini talep ediyor. Deniz İstanbul projesi sakinleri ise, “Belediyenin gölgesinde inşaatın geleceği belirsizdi, şimdi gerçekler ortaya çıkıyor” diyor. Soruşturmanın seyri, önümüzdeki günlerde netleşecek.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.