Almanya’nın Weilheim Bölge Mahkemesi’nde 61 dolandırıcılık vakasıyla yargılanan 61 yaşındaki Penzbergli bir adamın davası, sanığın aslında bu karmaşık planın en büyük kurbanı olduğunun ortaya çıkmasıyla dramatik bir hal aldı. İnternetten sahte bilet satmakla suçlanan adam, gözyaşları içinde, kendisinin de bir “Facebook çekilişi” yalanıyla dolandırıldığını, 4.000 Euro’sunu ve evini kaybettiğini kanıtladı. Duruşma sonunda sanık beraat etti.
Duruşma, savcının 61 yaşındaki sanığın, 61 farklı kişiye internet üzerinden sahte konser ve maç biletleri satarak toplam 1.548 Euro haksız kazanç elde ettiğini ve bu parayı yurt dışındaki bir hesaba aktardığını iddia etmesiyle başladı. Sanık, bu sırada sessizce ve bitkin bir halde iddiaları dinledi.
Ancak söz kendisine verildiğinde, adamın anlattıkları davanın seyrini tamamen değiştirdi. “O insanlar için çok üzgünüm ama benim bununla hiçbir ilgim yok” diyerek gözyaşlarına boğulan sanık, sırt çantasındaki bir yığın Apple Store hediye kartı fişini hakimin masasına dökerek kendi mağduriyetini gözler önüne serdi.
Sanık, her şeyin Facebook’ta katıldığı bir çekilişle başladığını anlattı. Kendisini “avukat” olarak tanıtan bir dolandırıcı, 150.000 Euro kazandığını söyleyerek ondan “masraflar” için önce 2.500 Euro ve kimlik kartının bir kopyasını istedi. Sanık, hakimin “Bunu yaptın mı?” sorusuna, “Evet. Çünkü ben bir aptalım” diyerek acı bir şekilde cevap verdi.
Dolandırıcılar, adamın kimlik bilgileriyle onun adına bir hesap açarak bilet dolandırıcılığını gerçekleştirirken, aynı anda “kazancını alması için” ondan sürekli para talep etmeye devam ettiler. Sanık, banka hesabı bloke olunca dolandırıcılara Apple hediye kartları alıp kodlarını göndermeye başladı.
Bu süreçte sözde avukata toplam 4.000 Euro kaptıran adam, kirasını ödeyemediği için evini de kaybetti.
Sanığın kendi saflığına isyan ederek, “Kafama vurabileceğim bir çekiç yok mu?” diye sorması mahkeme salonundaki durumu özetler nitelikteydi. Hikayeyi ve kanıtları dinledikten sonra hem savcı hem de Yargıç Isabelle von Heydebrand, sanığın kasıtlı hareket etmediğine ve kendisinin de bir kurban olduğuna ikna oldu.
Yargıç von Heydebrand, “Sana inanıyorum” diyerek beraat kararı verdi ve sanığı, “Bunun başına gelen tek kişi sen değilsin” sözleriyle teselli etti.