Yaz aylarında havuz kullanımının artmasıyla birlikte, özellikle hijyen koşullarının yetersiz olduğu yerlerde enfeksiyon riski de yükseliyor. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sibel Zorlu Öztürk, havuz suyunun temizliği hakkında önemli ipuçları veriyor: “Suyun bulanık olması, havuz kenarlarının ve merdivenlerin kaygan, yosunlu veya sararmış olması, yoğun klor kokusu; kirli suyla etkileşime giren artık maddelerden kaynaklanır ve hijyen eksikliğini gösterir.”
Konjonktivit, havuzlarda sık görülen göz enfeksiyonlarından biri. Op. Dr. Öztürk, konjonktivitin gözün beyaz kısmını ve göz kapaklarının iç yüzeyini örten zarı iltihaplandıran bir durum olduğunu belirtiyor. Havuzlardan bulaşan vakaların çoğunluğu adenovirüs kaynaklı viral konjonktivit olup oldukça bulaşıcı. Havuz suyu, enfekte yüzeyler ve ortak kullanılan havlular aracılığıyla kolayca yayılıyor. Kızarıklık, sulanma, yanma, batma ve çapaklanma gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bunun yanında, klor ve kimyasal maddelerden kaynaklanan alerjik konjonktivit de oluşabiliyor. Klorlu su, göz yüzeyinde tahrişe, alerjik reaksiyonlara, kornea hasarına ve enfeksiyonlara zemin hazırlamaya neden olabiliyor.
Kontakt lensle havuza girmek ciddi riskler taşıyor. Op. Dr. Öztürk, “Akanthamoeba keratiti (korneanın enfeksiyonu) gözde kontakt lens varken havuza girenlerde görülebilir. Oldukça ağrılıdır, tedavisi uzun sürer ve kalıcı görme kaybına yol açabilir. Bu nedenle, kontakt lensle havuza girilmemelidir” diyor.
Yüzme gözlüğü kullanımı, gözlerin havuz suyuyla doğrudan temasını engelleyerek enfeksiyon riskini ve klorlu suyun yan etkilerini azaltıyor. Ancak, gözlüğün kişisel kullanımı ve düzenli temizliği çok önemli. Ortak kullanılan veya hijyeni sağlanmamış gözlükler enfeksiyon kaynağı olabiliyor. Silikon contalı ve su geçirmez gözlükler tercih edilmeli.
Havuz sonrası hafif göz kızarıklığı ve kısa süreli batma hissi normal olabilir. Gözleri temiz suyla yıkamak ve gözleri ovalamaktan kaçınmak önemli. Ancak belirtiler şiddetlenirse veya 24-48 saat içinde geçmezse mutlaka göz doktoruna başvurulmalı. Yoğun kızarıklık, sulanma, batma, yanma, ışık hassasiyeti, çapaklanma, göz kapaklarının yapışması, görmede bulanıklık, şiddetli ağrı, şişlik, kaşıntı veya yabancı cisim hissi gibi şikayetler göz doktoruna başvurmayı gerektirir.
Havuz sonrası göz enfeksiyonlarında reçetesiz antibiyotikli damla kullanımı sakıncalı. Op. Dr. Öztürk, “En sık görülen konjonktivit türü viraldir ve antibiyotikler etkisizdir. Gereksiz kullanım, göz yüzeyinin doğal florasını bozarak ilaç alerjisi ve toksik etkilere neden olabilir” diye açıklıyor.
Göz enfeksiyonu geçiren bir kişi, tüm belirtiler tamamen geçmeden havuza girmemeli. En güvenli yaklaşım, göz doktorunun onayı olmadan havuza geri dönmemektir. Erken tanı ve tedavi, enfeksiyonların yayılmasını engelliyor ve komplikasyonları önlüyor. Gecikmiş veya yanlış tedavi, enfeksiyonun ilerlemesine ve daha derin dokuların etkilenmesine neden olabiliyor. Bulaşıcı türlerde ise erken tanı ve izolasyon çok önemli.