Khalil Rafati, göçmen bir ailenin çocuğu olarak ABD, Ohio’da yoksulluk içinde büyüdü. Ailesinin İngilizce bilmediğini ve “ebeveyn olmaya hazırlıklı olmadıklarını” söyleyen Rafati, çok küçük yaşta şiddete tanık olduğunu anlattı.
12 yaşında yoğun şekilde içki içmeye başladı. Liseyi bitirmeden okulu bıraktı ve küçük suçlar nedeniyle birkaç kez tutuklandı.
1992’de, cebinde yalnızca 1.000 dolarla Los Angeles’a taşındı. Hayali, bir rock yıldızı ya da oyuncu olmaktı. Ancak hayal ettiği sahneler yerine ünlülerin arabalarını yıkıyor, geceleri Skid Row sokaklarında yatıyordu.
Türlü maddelerin bağımlılığıyla yıllarca mücadele eden Rafati, dokuzuncu aşırı dozda neredeyse hayatını kaybediyordu.
Bu olaydan sonra tamamen değişti. O andan sonra aldığı kararı, “12 adımlık rehabilitasyon programına kafadan daldım” diye anlatıyor.
Program sayesinde bir rehber edindi, işe girdi ve yeniden ayağa kalkmaya başladı.
Bir bağımlılıkla mücadele toplantısında tanıştığı arkadaşı ona vitaminlerin ve organik beslenmenin önemini anlattı. Bu bilgi, ileride kuracağı işin temelini oluşturdu.
Rafati ilk olarak kiraladığı evi lüks bir rehabilitasyon merkezine dönüştürdü: Riviera Recovery adını verdi.
Zengin müşteriler ayda 10.000 dolar ödeyerek burada kalıyorlardı.
Onlara taze, besleyici içecekler hazırlıyordu. En ünlü karışımı “Wolverine” adını taşıyordu ve muz, maca kökü, arı sütü ve polenle hazırlanmış bir enerji içeceğiydi.
Bu tarif öylesine popüler oldu ki kısa sürede Los Angeles’ta kulaktan kulağa yayıldı.
Talebin artması üzerine Rafati, 2011’de Malibu’da ilk Sunlife Organics mağazasını açtı.
Yalnızca bir yılda 1 milyon dolar ciro elde etti.
Bugün Sunlife Organics, Kaliforniya genelinde şubeleri bulunan, yüzlerce kişiye istihdam sağlayan bir markaya dönüştü. Marka artık sadece içecek değil; yiyecek, giyim ve aksesuar da satıyor.
Khalil Rafati, gençlere girişimcilik hakkında şu mesajı veriyor:
“Ne kadar genç olduğunu farkında değilsin. Ben 52 yaşındayım ve hayatımın en iyi dönemindeyim. Diyelim ki 40 yaşındasın… On yıl sonra dönüp bakınca ‘Ne kadar gençmişim, neden harekete geçmedim?’ diyeceksin.”
2015’te yayımlanan I Forgot to Die (Ölmeyi Unuttum) adlı otobiyografisinde Rafati, başarısının sıradan bir formülü olmadığını söylüyor:
“Kendimi olağanüstü zeki biri olarak görmüyorum. Ama yaşama karşı büyük bir açlığım var. Bir şeye karar verdiğimde, tüm benliğimle yaparım.”