
ABD’de reşit olmayan kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı kurmakla suçlanırken hapishanede ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein’in ölümü, uzun süredir çeşitli komplo teorilerine konu olmaya devam ediyor. Son olarak, Epstein’in kardeşi Mark Epstein’in FBI’a verdiği ifade, bu teorileri yeniden alevlendirdi. Mark Epstein, ağabeyinin ‘isimleri açıklamak üzere olduğu için’ öldürüldüğünü ve bu cinayetin dönemin ABD Başkanı Donald Trump tarafından yetkilendirildiğini iddia etti. Bu çarpıcı iddia, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve olayın yeniden soruşturulması taleplerini beraberinde getirdi.
ABD Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan yeni Epstein dosyaları, Mark Epstein’in 2023 yılında FBI’a verdiği ihbarı da içeriyor. Bu ihbarda Mark Epstein, şu ifadelere yer veriyor: ‘Jeffrey Epstein hapishane hücresinde öldürüldü. İsimleri açıklamak üzere olduğu için öldürüldüğüne inanmak için sebeplerim var. Başkan Trump’ın bu cinayeti yetkilendirdiğine inanıyorum.’ Mark Epstein, ağabeyinin ölümünün, cinsel istismar suçlamalarıyla yargılanmayı beklediği Manhattan’daki hapishane hücresinde ölü bulunmasından bir gün önce, 9 Ağustos 2019’da gerçekleştiğini belirtiyor. Mark Epstein’in bu iddiaları, olayın ardındaki sır perdesini daha da kalınlaştırıyor ve kamuoyunda büyük bir merak uyandırıyor.
New York Şehri Baş Adli Tıp Uzmanı Dr. Barbara Sampson, Epstein’in ölümünün intihar olduğuna karar verdi. Ancak, Mark Epstein uzun zamandır ağabeyinin öldürüldüğünü iddia ediyor ve bu konuda çeşitli şüpheleri dile getiriyor. Mark Epstein, Daily Beast’e verdiği demeçte, ‘Tüm bilgileri gören herkes bunun intihar olduğuna inanmıyor. Bu durumda, cinayet demektir. Ve eğer cinayetse, bunu organize edip örtbas etme yeteneğine kim sahip olurdu?’ şeklinde konuştu. Mark Epstein’in bu sözleri, olayın intihar olmadığına dair güçlü bir inancı olduğunu gösteriyor ve olayın arkasındaki gerçeklerin ortaya çıkarılması gerektiğini vurguluyor.
Mark Epstein, Joe Biden’ın görevde olduğu dönemde verdiği FBI ihbarı hakkında doğrudan yorum yapmaktan kaçındı, ancak FBI’ın bu konuda kendisiyle hiç iletişime geçmediğini belirtti. Bu durum, FBI’ın olayı ne kadar ciddiye aldığı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Epstein’in ölümüyle ilgili soruşturmalar devam ederken, Mark Epstein’in iddiaları ve kamuoyundaki komplo teorileri, olayın yeniden gündeme gelmesine ve daha kapsamlı bir soruşturma yapılması taleplerine neden oluyor. Olayın ardındaki gerçeklerin ortaya çıkarılması, hem kamuoyunun vicdanını rahatlatacak hem de benzer olayların yaşanmasının önüne geçecektir.