Dünyanın en yükseği Everest değil: 100 kat daha uzun dağlar bulundu

Dünyanın en yükseği Everest değil: 100 kat daha uzun dağlar bulundu
Yayınlama: 24.11.2025 08:52
Düzenleme: 24.11.2025 08:53
A+
A-

Araştırmaya göre, çekirdek–manto sınırından yükselen bu dev kütleler yaklaşık 1.000 kilometre yüksekliğe sahip. Sıradan dağlar gibi kayalardan oluşmayan bu yapılar, “gezegenin içindeki en büyük termokimyasal oluşumlar” olarak tanımlandı. Bilim insanları, bu bölgelerin Dünya’nın erken dönemine ait kimyasal izleri koruduğunu ve milyarlarca yıldır varlığını sürdürdüğünü belirtti.

Bu dev yapılar, manto konveksiyonunu, volkanik faaliyetleri ve kıta hareketlerini doğrudan etkileyebilecek güçte. Araştırma ekibi, keşfin “gezegenin tarihini anlamak için yeni bir pencere açtığını” aktardı.

YENİ SİSMİK TEKNİK GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARDI

Utrecht Üniversitesi’nden araştırmacılar, büyük depremler sonrası yayılan sismik dalgaların derinlerde nasıl davrandığını izleyerek üç boyutlu bir yapı haritası oluşturdu. Radyoaktif kayma dalgalarının zayıflama hızını ölçen yeni yöntem, daha önce fark edilmeyen düşük hız bölgelerini net şekilde ortaya çıkardı.

Afrika ve Pasifik Okyanusu’nun altında, “LLSVP” olarak bilinen geniş anormal bölgeler tespit edildi. Araştırmacılar bu alanları, yüksek yoğunluklu ve kimyasal olarak farklı termokimyasal yapılar olarak tanımladı.

DEV KÜTLELER ANTİK LEVHALARIN KALINTISI OLABİLİR

Bilim insanlarına göre bu yapıların kökeni, milyarlarca yıl önce dalma-batma yoluyla mantoya gömülen eski tektonik levhalara dayanıyor. Zamanla çekirdek–manto sınırında biriken bu kalıntılar, yoğunlukları nedeniyle mantonun geri kalanıyla karışmıyor ve izole şekilde varlığını sürdürüyor.

Araştırmacılar, bu yapıları “gezegenin derinliklerine gömülmüş antik levha mezarlıkları” olarak tanımlıyor.

VOLKANİK SICAK NOKTALARA KAYNAK OLABİLİR

Bu dev kütlelerin sıcak noktalar olarak bilinen volkanik bölgeleri besleyebileceği de ifade edildi. Hawaii, İzlanda gibi bölgelerde görülen sıcak malzeme akımlarının kaynağında bu yapılar bulunabilir.

Ayrıca bu bölgelerin yerinde sabit kalması, manto akımlarını yönlendiren bir “çapa” görevi görerek kıtaların hareketi ve süper kıta döngüleri üzerinde de etkili olabilir.

DÜNYA’NIN İÇ YAPISINA DAİR YENİ BİR DÖNEM

Yeni model, mantonun sıcak mı yoksa kimyasal olarak mı farklı olduğu sorusuna da açıklık getirdi. Bulgulara göre LLSVP’ler yüksek sıcaklıktan değil, eşsiz kimyasal bileşimden kaynaklanan yoğun yapılara sahip.

Araştırmanın sonuçları, Dünya’nın iç katmanlarının sandığımızdan çok daha karmaşık olduğunu ve bu yapıların yüzeydeki iklimden biyolojik süreçlere kadar geniş bir etki alanına sahip olabileceğini gösterdi. Bilim insanları, bu keşfin jeoloji ve gezegen bilimi açısından yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini belirtti.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.