Hydrosaurus cinsi kertenkeleler, iguana ve bukalemunların yakın akrabaları olarak biliniyor. Ancak fiziksel özellikleri o kadar farklı ki, bilim çevrelerinde çoğu zaman ayrı bir grup olarak değerlendiriliyorlar. En az beş tür tespit edilen bu sürüngenlerin dördü Endonezya’da, biri ise Filipinler’de yaşamını sürdürüyor.
Endonezya dev yelkenli ejderhası (Hydrosaurus microlophus) cinsin en büyük türü olarak öne çıkarken, Filipinler’de yaşayan Hydrosaurus pustulatus çiftleşme döneminde erkek bireylerin koyu mavi ve mor renklere bürünmesiyle dikkat çekiyor.
YELKENİ SAYESİNDE MÜTHİŞ MANEVRA KABİLİYETİ
Yelkenli kertenkelelerin en ayırt edici özelliği, kuyruklarında bulunan geniş yelken şeklindeki yapı. Bilim insanlarına göre bu yelken, özellikle mangrov bataklıkları ve nehirlerde hızlı manevra yapmalarını sağlıyor. Güçlü kuyrukları ve düz ayak yapıları sayesinde, tıpkı “İsa Mesih kertenkelesi” olarak bilinen tür gibi, kısa süreli de olsa su üzerinde koşabiliyorlar.
FARKLI BESLENME DÖNGÜSÜ
Genç yelkenli kertenkeleler aktif avcılar. Küçük kemirgenlerden böceklere kadar birçok canlıyı avlayarak besleniyorlar. Yaş ilerledikçe diyetleri değişiyor ve daha çok meyve, yaprak ve çiçek tüketerek hepçil bir yapıya bürünüyorlar.
Bu sürüngenlerin en ilginç özelliklerinden biri ise başlarının üst kısmında bulunan ve “üçüncü göz” olarak adlandırılan ışığa duyarlı bölge. Bilim insanlarına göre bu yapı, ışık değişimlerini algılayarak biyoritim ve hormonal süreçlerin düzenlenmesine yardımcı oluyor.
DNA ANALİZİYLE YENİ TÜRLER ORTAYA ÇIKTI
Yelkenli kertenkeleler bilim dünyasının ilgisini uzun süredir çekiyor, ancak hala tam anlamıyla çözülebilmiş değiller. Araştırmacılar 2014 yılında 100 örneği içeren kapsamlı bir DNA analizi gerçekleştirdi. Bu örnekler arasında Manila’daki yasadışı hayvan pazarlarından ele geçirilen bireyler de bulunuyordu. Çalışma, bilinen türleri doğrularken bilim dünyasına yeni bir türün varlığını da gösterdi.
TEHDİT ALTINDAKİ “YAŞAYAN DİNOZORLAR”
Bu dikkat çekici türler, benzersiz görünümleri nedeniyle yasadışı hayvan ticaretinin hedefi haline gelmiş durumda. Ayrıca tropik bölgelerde yoğun yapılaşma ve kıyı şeritlerinin hızla tahrip edilmesi, doğal yaşam alanlarını gün geçtikçe daraltıyor. Bu nedenle yelkenli kertenkelelerin birçok türü bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.