Bursa’da binlerce kadın, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında şiddetsiz bir yaşam, adalet ve eşitlik talep etmek için sokaklara çıktı. Cumhuriyet Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar, pankartları ve sloganlarıyla şiddete, güvencesizliğe ve yoksulluğa karşı seslerini yükseltti.
Kadınlar, yürüyüşün ardından Hanlar Bölgesi’ndeki Ulu Çarşı girişinde basın açıklaması yaparak taleplerini dile getirdi. Yürüyüş; Osmangazi, Bursa Büyükşehir ve Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisleri ile Osmangazi, Büyükşehir ve Nilüfer belediyelerinin ortak organizasyonuyla gerçekleştirildi. Binlerce kadın “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” ve “Erkek şiddetine boyun eğmeyeceğiz” sloganlarıyla mücadele kararlılığını vurguladı.

Basın açıklamasını; Osmangazi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Sevgi Baysal, Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Derya Şimşek Aksakal ve Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Tülin Demir birlikte okudu. Açıklamada, 25 Kasım’ın tüm dünyada kadınların şiddete karşı isyan günü olduğuna dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Kadına yönelik şiddet bu ülkenin en yakıcı sorunlarından biridir. 2025’in ilk on ayında 408 kadın öldürüldü. Bu kadınların önemli bir bölümü; boşanmak istedikleri, ayrılmak istedikleri ya da koruma talep ettikleri erkekler tarafından katledildi. Bu cinayetler ‘özel alan’, ‘öfke patlaması’ ya da ‘kader’ değildir. Bu cinayetler politiktir. Yasalar uygulanmadığında, koruma kararları kâğıt üzerinde kaldığında, failler cezasız bırakıldığında kadınlar ölür. Biz biliyoruz ki 6284 etkin uygulandığında kadınlar yaşar.”
Açıklamada, son dönemde yaşanan iş cinayetlerine de dikkat çekilerek, güvencesiz çalışma koşullarının da kadınların yaşam hakkını tehdit ettiği vurgulandı. Ekonomik krizin derinleştiği, çocukların okula aç gittiği ve çocuk evliliklerinin arttığı bir dönemde kadınların korunamadığı ifade edildi.

Kadın Meclisleri yaptığı ortak açıklamada 25 Kasım’ın yalnızca bir anma değil, aynı zamanda bir mücadele günü olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Kadına yönelik şiddetle mücadele, kadınların eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşama hakkını savunmak demektir. Bugün burada birlikteyiz çünkü biliyoruz ki kadın cinayetleri önlenebilir, koruma kararları uygulanabilir, yasalar işletilebilir ve failler cezalandırılabilir. Bunun için siyasi irade gereklidir. Biz o iradeyi hatırlatmak için buradayız. Hayatlarımızı savunmak için yürüyoruz. Şiddetsiz bir yaşam, adalet ve eşitlik için sokaktayız. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz; haklarımızdan, özgürlüğümüzden vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni istemekten vazgeçmeyeceğiz.”
