Bu geniş çaplı boykot çağrısı, Filmmakers for Palestine (Filistin için Sinemacılar) girişimi tarafından hazırlandı. Oyuncular, yönetmenler, senaristler ve yapımcıların imzaladığı taahhütte, İsrail’in Filistin halkına yönelik “soykırım” politikalarına sinema yoluyla ortak olan kurumlarla iş birliği yapılmayacağı belirtildi.
Açıklamada, “Gazze’deki bitmek bilmeyen dehşet” vurgulanarak, sinemanın “algı yaratma gücü”ne dikkat çekildi. Sinema emekçilerinin, İsrail’in hak ihlallerine suç ortaklığı yapan festivaller, yapımcılar, sinema salonları ve yayıncılarla ilişkilerini kesecekleri açıklandı. Ayrıca sektördeki tüm paydaşlara “sessizliği ve insanlık dışılaştırmayı reddetme” çağrısı yapıldı.
İmzacı listesi oldukça dikkat çekici. Ken Loach, Yorgos Lanthimos, Asif Kapadia, Joshua Oppenheimer, Susan Sarandon, Gael Garcia Bernal, Brian Cox, Rebecca Hall, Lily Gladstone ve daha birçok önemli isim bu çağrıyı destekliyor.
Bildiri, 1987’de Martin Scorsese ve Jonathan Demme’nin Güney Afrika’daki ırkçı ve ayrımcı rejime karşı başlattığı sinema boykotuna da açıkça atıfta bulunuyor. Sanatçılar, bu tarihsel bağlam üzerinden hareketle benzer bir sorumluluğun bugün de taşındığını belirtiyor.
Metinde, Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail hakkında yürüttüğü soykırım soruşturmasına ve Birleşmiş Milletler uzmanlarının görüşlerine de yer verilerek, İsrail’e yönelik suçlamaların “makul” ve “inandırıcı” bulunduğu hatırlatıldı. Aynı zamanda, Gazze’deki halkın “insan eliyle yaratılmış” bir kıtlıkla karşı karşıya olduğu bilgisi de belgelerle desteklenerek sunuldu.
Taahhütte, İsrailli bireylerle çalışmanın hedeflenmediği, yalnızca kurumsal düzeydeki suç ortaklığına karşı durulduğu vurgulandı. Ayrıca “suç ortağı olmayan birkaç İsrail film kuruluşunun bulunduğu” da not edildi.
Boykot çağrısı, sinema dünyasının Gazze’ye yönelik dayanışmasının son halkası oldu. Haziran ayında İngiltere Başbakanı Keir Starmer’a yazılan bir açık mektupta sanatçılar, İngiltere’nin Gazze’deki suç ortaklığını sonlandırması çağrısında bulunmuştu.
Cannes Film Festivali öncesinde yayımlanan bir başka mektupta ise 350’den fazla oyuncu, yönetmen ve yapımcı, Gazze’deki soykırımı kınamıştı. O mektupta, Cannes seçkisine alınan belgeselinin duyurulmasından bir gün sonra ailesiyle birlikte İsrail hava saldırısında öldürülen 25 yaşındaki Filistinli foto muhabir Fatma Hassona’nın ölümü hatırlatılmıştı.
Son olarak, Venedik Film Festivali’nde gösterimi yapılan ve geçen yıl Gazze’de öldürülen 5 yaşındaki bir kız çocuğunun hikâyesini anlatan The Voice of Hind Rajab filmi, 23 dakika ayakta alkışlanmıştı. Kaouther Ben Hania’nın yönettiği yapım, Büyük Jüri Ödülünü kazandı ve Tunus’un 2026 Oscar adayı olarak gösterildi. Yapımcıları arasında Brad Pitt, Joaquin Phoenix, Rooney Mara ve Jonathan Glazer gibi isimler yer aldı.
