Almanya’da “Kleingarten” olarak anılan küçük yazlık bahçeler; dinlenmek ve sebze-meyve yetiştirmek için kullanılıyor. Ancak yaşamak veya gecelemek kesinlikle yasak. Federal Küçük Bahçeler Yasası’na göre her arazinin en az üçte biri tarımsal üretim için ayrılmak zorunda. Bu alanlar konut bölgesi değil, rekreasyon alanı olarak sınıflandırılıyor.
Kentsel planlama uzmanı Hans-Jörg Schulz, “Bu bahçeler yaşam alanı olarak tasarlanmadı. Isıtma, kanalizasyon veya su sistemine bağlı olmadıkları için burada konaklamak hem tehlikeli hem de yasalara aykırı” diyor.
‘Kleingarten’ arazileri resmen yaşam alanı değil, “dinlenme bölgesi” olarak geçiyor. Bu nedenle gece kalmak, “izinsiz yerleşim” olarak değerlendiriliyor. Denetçiler birinin geceyi burada geçirdiğini tespit ederse; uyarı, para cezası veya araziyi kullanma hakkının iptali gündeme gelebiliyor.
Almanya’da nüfus ve ikamet bilgileri sıkı şekilde kayıt altında tutuluyor. Yetkililer, insanların yazlıklarını ucuz bir “kalıcı konuta” çevirmesini engellemek istiyor. Schulz’a göre “Bu tür konaklamalar vergi sisteminde karmaşaya yol açıyor ve yasalar bunu açıkça yasaklıyor.”
Birçok bahçe kooperatifi yerleşim bölgelerine yakın. Sürekli konaklamalar gürültü, çöp ve otopark sorunlarına neden olabiliyor. Almanlar için “sessizlik ve düzen”, en az özel mülkiyet kadar önemli. Bu nedenle bahçe dernekleri, kuralları ihlal edenlere karşı toplu şikayette bulunabiliyor.
Uzmanlar, bu yasağın kaldırılmasının olası olmadığını düşünüyor. Çünkü ‘Kleingarten’, Almanya’da şehir yaşamı ile doğa arasında bir denge kuran geleneksel bir kültür olarak görülüyor.
Schulz, “Eğer burada konaklamaya izin verilseydi kısa sürede bu yeşil alanlar kaçak yerlere dönüşürdü” diyor.