Kızamık, özellikle çocuklar, aşılanmamış bireyler ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Mart ayındaki vaka zirvesine göre haftalık rakamlar düşüş gösterse de risk halen devam ediyor. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), bu yükselişi büyük bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendiriyor.
Euronews’in haberine göre; kızamık kaynaklı hastaneye kaldırılan kişi sayısı 191’e ulaştı. On yıl aradan sonra ABD’de yeniden kızamık nedeniyle üç kişi hayatını kaybetti. Bu ölümler, salgının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Vakaların yüzde 92’sinin aşısız veya aşı durumu bilinmeyen kişilerden oluştuğu belirtiliyor. CDC, MMR (kızamık, kabakulak, kızamıkçık) aşısının çok güvenli ve etkili olduğunu vurgularken, toplumda yüzde 95’ten fazla aşılama oranına ulaşıldığında toplumsal bağışıklığın sağlandığını ifade ediyor.
Ancak son yıllarda artan aşı karşıtlığı, bu oranın düşmesine neden oldu. Anaokulu çağındaki çocuklarda aşılama oranı yüzde 95,2’den yüzde 92,7’ye geriledi. Bu düşüş, yaklaşık 280 bin çocuğun kızamığa karşı savunmasız kalmasına yol açtı.
ABD’de en çok etkilenen eyaletler arasında Teksas ve New Mexico öne çıkıyor. Ancak New Mexico eyaleti, geçtiğimiz hafta sonunda geniş çaplı salgının sona erdiğini duyurarak bir nebze rahatlama sağladı.
Uzmanlar, aşılanma oranlarındaki düşüşün devam etmesi halinde kızamığın ABD’de yeniden endemik hale gelebileceği uyarısında bulunuyor. Bu da hastalığın, belirli bölgelerde sürekli olarak görülmesi anlamına geliyor.
2025 yılı başında yayımlanan bir araştırma, mevcut aşılama oranlarının korunması durumunda önümüzdeki 25 yıl içerisinde 851 binden fazla vaka, 170 bin hastaneye yatış ve 2 bin 500 ölüm yaşanabileceğini öngörüyor.
Daha kötü bir senaryoda ise aşılanma oranlarının yüzde 50 azalması halinde tam 51 milyon kişinin kızamığa yakalanabileceği belirtiliyor. Bu senaryo, sağlık sistemi üzerinde büyük bir yük oluşturabilir.