Akran zorbalığı alarm veriyor!

Akran zorbalığı alarm veriyor!
Yayınlama: 23.12.2025 06:52
Düzenleme: 23.12.2025 07:20
A+
A-

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılı araştırmalarına göre, 6-17 yaş arasındaki çocukların yüzde 13.8’i ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kalıyor…

Cinsiyete göre bu oran erkek çocuklarda yüzde 13.4, kız çocuklarda yüzde 14.2. Özel gereksinimli çocuklar ise, akran zorbalığına daha fazla maruz kalıyor. Üstelik bu zorbalık sadece okullarda değil siber ortamlarda da çok yaygın… UNICEF’in 2024 raporuna göre, zorbalık davranışları çocukların yaşam kalitesini derinden etkiliyor.

Ancak bazı ebeveynler çocuklarını akran zorbalığı ve şiddete karşı korumak için ilk olarak ne yapmaları gerektiğini bilmiyor. Bazıları ise çocuklarının zararlı davranışların mağduru mu, seyircisi mi yoksa faili mi olduğundan haberdar değil…

Ancak bu duruma kesinlikle sessiz kalınmaması gerektiğini belirten Pediatri Uzmanı Dr. Laden Jaferi, ebeveynlere yol gösterici bilgiler verdi…

Görünmeyen ama sürekli bir tehdit daha…

Teknoloji kullanımının artmasıyla birlikte zorbalık dijital ortama da taşındı.

Bu tür eylemlerin etkisi daha da yıkıcı olabilir. Sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları, çevrim içi oyunlar veya e-posta üzerinden yapılan tehdit, hakaret, küçük düşürme ya da ifşa, dijital zorbalığın temelini oluşturur. 7/24 erişilebilir olması nedeniyle gençler, okulda da evde de huzursuzluk yaşayabilir.

ERKEN FARK EDİLMESİ ÖNEMLİ

Akran ve dijital zorbalık okulların açılmasıyla birlikte arttı. Bu durum çocukların ruhsal sağlığında kalıcı izler bırakabilir. Dolayısıyla erken farkındalık, empati temelli iletişim ve dijital mahremiyet çok önemli. Bu soruna karşı hem ebeveynlerin hem de öğretmenlerin aktif rol alması gerekir.

En sık görüldüğü dönem: Ergenlik

Akran zorbalığı; bir gencin bir başka gence fiziksel, sözel, duygusal ya da sosyal yollarla kasıtlı şekilde zarar vermesidir.

Zorbalık yapan kişinin amacı, fiziksel şiddete ya da incitici söz veya davranışlara başvurarak karşısındaki kişiye acı çektirmektir. Zorbalar, bu tür davranışları sürekli tekrarlar. Özetle bu davranışın süreklilik göstermesi, güç dengesizliği içermesi ve mağdurun kendini savunamaması zorbalığın temel özellikleridir.

Ergenlik dönemi; kimlik arayışı, bağımsızlık çabası ve sosyal çevrede yer edinme isteği nedeniyle gençler için oldukça hassas bir süreçtir. Akran zorbalığının en yaygın görüldüğü dönemdir. Erkek çocukları daha çok fiziksel zorbalığa maruz kalırken, kız çocuklarının psikolojik zorbalığa maruz kalma olasılığı daha yüksektir.

ÇOCUK VE ERGEN PSİKOLOJİSİ

Zorbalık yapan çocuğa da destek olmak gerekir

Zorbalık döngüsünün kırılabilmesi için zorbalık yapan çocuklara da yaklaşım önemlidir. Bu çocukların aileleri, öncelikle savunmaya geçmeden durumu ciddiyetle ele almalı. “Benim çocuğum yapmaz” gibi inkâr edici tutumlardan kaçınmalıdır.

“Neden yaptın?” gibi suçlayıcı sorular yerine “Ne oldu, o anda ne hissettin?” gibi kapı açıcı sorularla çocuğun duyguları anlaşılmaya çalışılmalı; empati geliştirmesine yardımcı olunmalıdır. Sadece cezaya odaklanmak yerine, karşı tarafın yaşadığı duyguları fark etmesini sağlamak, zararı telafi etmeye yönelik adımlar (özür, onarma, sorumluluk alma) teşvik edilmelidir.

Zorbalık davranışı tekrarlıyorsa ya da şiddet boyutu varsa okul rehberlik servisi ve çocuk-ergen ruh sağlığı uzmanlarıyla iş birliği yapılması erken ve koruyucu bir müdahale olarak görülmelidir.

Ebeveynlere öneriler

Ebeveynlerin çocuklarına yaklaşımı zorbalığın etkilerini azaltmada kritik rol oynar. İşte izlemeleri gereken yol haritası:

Çocuğunuzu zorbalık konusunda bilinçlendirin.

Çocuk ne olduğunu bilirse, zorbalığa uğrayıp uğramadığını daha kolay fark edebilir. Onunla bu konuda ne kadar çok konuşursanız, zorbalığa maruz kaldığında bu durumu size daha rahat anlatır.

– Özgüvenini geliştirmesinde çocuğunuza yardımcı olun. Örneğin sosyal etkinliklere katılımını sağlayın.

Özgüvenini geliştirmesinde çocuğunuza yardımcı olun. Örneğin sosyal etkinliklere katılımını sağlayın.

– “Abartıyorsun” demek yerine “Seni anlıyorum, birlikte çözebiliriz” yaklaşımını benimseyin.

“Abartıyorsun” demek yerine “Seni anlıyorum, birlikte çözebiliriz” yaklaşımını benimseyin.

– Sosyal medyada mahremiyet ayarlarını birlikte kontrol edin.

Sosyal medyada mahremiyet ayarlarını birlikte kontrol edin.

– “Dijitalde paylaşılan her şey kalıcıdır” mesajını sık sık hatırlatın. İnternet kullanımını yasaklamak yerine, çocuğunuzun nerede, kimlerle ve ne amaçla zaman geçirdiğini anlamaya çalışın.

“Dijitalde paylaşılan her şey kalıcıdır” mesajını sık sık hatırlatın. İnternet kullanımını yasaklamak yerine, çocuğunuzun nerede, kimlerle ve ne amaçla zaman geçirdiğini anlamaya çalışın.

Bu belirtileri dikkate alın

Bu belirtileri dikkate alın

Çocuklar genellikle yaşadıklarını açıkça ifade edemeyebilir. Bunun nedeni tehdit olabileceği gibi güçsüz görünme kaygısından da kaynaklanabilir. Akran zorbalığına işaret eden belirtiler şöyle sıralanabilir:

– Okula gitmek istememe, karın ağrısı, baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler öne sürme,

Okula gitmek istememe, karın ağrısı, baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler öne sürme,

Özgüven kaybı,

– Sosyal ortamlardan kaçınma,

Uyku problemleri,

– Sık sık harçlık isteme,

– Sebebi bilinmeyen fiziksel yaralanmalar,

Sebebi bilinmeyen fiziksel yaralanmalar,

– Ruh hali değişimleri, içe kapanma, depresyon veya öfke patlamaları,

– İnternet veya telefon kullanımı sonrası gerginlik.

– Uzun süreli zorbalıklar daha ciddi sonuçlara yol açabilir.

Okul başarısında düşüşten kendine zarar verme davranışlarına kadar ilerleyen sorunlar gelişebilir. Bu nedenle erken fark edilmesi ve doğru müdahale çok önemlidir.

Her zaman güvende olduklarını hissetmeliler

Zorbalık asla ‘çocukça bir davranış’ değildir. Sessiz kalmak, farkında olmadan zorbalığı desteklemek anlamına gelir. Gençlerin kendilerini her zaman güvende hissettikleri bir ortam, sağlıklı gelişimlerinin temel koşuludur.

Bunun için öğretmenler ve ebeveynlerle güçlü bir iletişim içinde olmalıdır. Ortak amaçları; çocuklara empati kuran, saygılı iletişim becerileri gelişmiş ve duygusal yönden dayanıklı bireyler olma yolunda destek vermek olmalıdır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.