
Petrol fiyatlarındaki düşüş ve petrol dışı gelirlerin bütçeye sınırlı katkısı, Irak ekonomisinin yapısal zaaflarını bir kez daha gün yüzüne çıkarırken, birçok Iraklı ekonomist mevcut tabloyu “kontrol edilmesi giderek zorlaşan bir mali risk” olarak tanımlıyor.
Ancak sahadan gelen siyasi açıklamalar tabloya farklı bir ton katıyor. Habertürk’e değerlendirme yapan Iraklı ekonomist Hasan Al Allavi, Irak ekonomisinin “çöküş” içinde olduğu yönündeki yorumları abartılı bulduğunu belirterek, ülkenin bir yıkımdan ziyade ciddi mali ve ekonomik reformlara ihtiyaç duyduğunu savundu. al Allavi’ye göre asıl sorun, gelir eksikliği değil; kaynakların plansız kullanımı, kamu harcamalarındaki kontrolsüz genişleme ve uzun süredir ertelenen yapısal reformlar.
İrak başbakanı Sudani’ye yakın çevrelerden gelen değerlendirmeler ise daha temkinli. Başbakanlık danışmanlarından Muhammed Hüsam el-Hüseyni, Irak’ın artık ekonomik gerçeklerle yüzleşmek zorunda olduğunu vurguluyor. Hüseyni, mali krizin yalnızca bir ekonomi meselesi olmaktan çıktığını, aynı zamanda siyasi dengeleri de doğrudan etkilediğini belirterek, bu dosyanın Şii siyasi blok Koordinasyon Çerçevesi içinde başbakan adaylarının belirlenmesinde belirleyici bir başlık hâline geldiğine dikkat çekiyor. Irak basınında yer alan yorumlarda, “ekonomiyi yönetemeyen bir hükümetin ayakta kalamayacağı” görüşü öne çıkıyor.