Bakan Tunç: Yargı Reformu Strateji Belgemiz, kararlı bir manifestosudur

Bakan Tunç, Ankara Hakimevi’nde gerçekleştirilen İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Bakan Tunç, “Dün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ydü. Biz de Bakanlık heyeti olarak Fransa’nın Strazburg kentinde…

Bakan Tunç: Yargı Reformu Strateji Belgemiz, kararlı bir manifestosudur
Yayınlama: 11.12.2025 20:48
Düzenleme: 11.12.2025 21:07
A+
A-

Bakan Tunç, Ankara Hakimevi’nde gerçekleştirilen İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Bakan Tunç, “Dün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’ydü. Biz de Bakanlık heyeti olarak Fransa’nın Strazburg kentinde Avrupa Konseyi Adalet Bakanları Konferansın katılarak, savaşlar, terör ve çatışmaların yol açtığı insan hakları ihlallerine dikkat çektik. Bu acıların artık yaşanmaması için uluslararası iş birliğinin önemini vurguladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde daha adil bir dünya, daha güçlü bir uluslararası hukuk düzeni için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi ifade ettik” diye konuştu.

‘TÜRKİYE, PEK ÇOK İNSAN HAKLARI İHLALİNE MARUZ BIRAKILMIŞTIR’

Türkiye’nin geçmişte insan hakları bakımından ağır sınamalardan geçtiğini ifade eden Tunç, “Türkiye, uzun yıllar boyunca darbeci ve vesayetçi anlayışların gölgesinde; siyasi yasaklardan, işkence vakalarına, inanç hürriyeti ve ifade özgürlüğünün baskılanmasına kadar pek çok insan hakları ihlaline maruz bırakılmıştır. Demokrasiye yapılan müdahaleler, millet iradesinin gasp edilmesi, inanç ve düşünce özgürlüklerine yönelik kısıtlamalar, devletin gücünün hukuk yerine vesayet tarafından şekillendirildiği dönemlerin acı tecrübeleri olarak hafızalarımızda yerini korumaktadır. İşte bu sebeple, bugün insan haklarını güçlendiren reformlarımızın değeri, Türkiye’nin vesayet karanlığından demokratik olgunluğa yürüyüşünü daha iyi ortaya koymaktadır. Demokrasiye yapılan müdahaleler, millet iradesinin gasp edilmesi, inanç ve düşünce özgürlüklerine yönelik kısıtlamalar, devletin gücünün hukuk yerine vesayet tarafından şekillendirildiği dönemlerin acı tecrübeleri olarak hafızalarımızda yerini korumaktadır. İşte bu sebeple, bugün insan haklarını güçlendiren reformlarımızın değeri, Türkiye’nin vesayet karanlığından demokratik olgunluğa yürüyüşünü daha iyi ortaya koymaktadır” dedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.