Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), ABD dahil 7 ülkeyi yanına alıp Yunan mitolojisinin “intikam tanrıçası” NEMESİS’in adını verdiği askeri tatbikat yaptı. Petrol ve doğalgaz rezervi bulunan deniz parsellerindeki tatbikatta, “kaynaklara yönelik düşman saldırısına karşı savunma” senaryosu uygulandı. Güney Kıbrıs’ın bu adamına karşılık Türkiye, “Doğu Akdeniz-2025 Davet” tatbikatına başladı.
MAVİ VATAN’IN BEKÇİSİ
3 Aralık’a kadar devam edecek olan tatbikat Donanma Komutanlığı’nın sevk ve idaresinde yapılıyor. Tatbikatın komuta kademesinde Harp Filosu Komutanı Tümamiral Baybars Küçükatay da yer alıyor. Mavi Vatan emanetini devralan Küçükatay, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin seçkin subaylarının hayatlarından yılları çalan Balyoz kumpasında yargılanıp 16 yıla mahkum olmuş ve 3 yıl cezaevinde yatmıştı.

Tümamiral Baybars Küçükatay
ADEN DÖNÜŞÜ HASDAL
2010 yıllında TCG Gelibolu fırkateyninin yarbay rütbesindeki genç komutanı olan Küçükatay, NATO görev gücü kapsamında Aden Körfezi, Hint Okyonusu ve Kızıldeniz’de deniz korsanları ile mücadele ederek Türk ticaret gemilerini korudu. Ayrıca iç karışıklık yaşayan Libya’dan 5 bin Türk vatandaşının ülkemize tahliyesini sağladı. 6 ay süren Aden görevinden dönüşte ise FETÖ’nün Balyoz kumpasında sahte delillerle tutuklandı. 3 yıl Hasdal ve Maltepe cezaevlerinde yatan Küçükatay 16 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Davanın kumpas olduğu ortaya çıkınca yeniden yargılanıp beraat etti ve mesleğine döndü. Terfiler alarak Tümamiral olan Küçükatay halen Harp Filo Komutanlığı görevinde bulunuyor.

Türkiye’nin “Doğu Akdeniz-2025 Davet” tatbikatı 3 Aralık’a kadar sürecek. Tatbikata 22’si Türk 30 gemi, 4 denizaltı, F-16’lar ve helikopkterler ile SAT ve SAS komandoları katılacak.

GENİŞ KATILIMLI TATBİKAT
Doğu Akdeniz’deki düzenlenen tatbikata ABD, Pakistan, Azerbaycan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Endonezya, Gabon, Katar, Kuveyt, Mısır, Peru ve Suudi Arabistan filli ve gözlemci olarak katılıyor. Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral İlyas Ergel, NATO Daimi Deniz Kuvveti Komutanı Radm Francesco Lavazzo ile NATO Daimi Mayın Tedbir Komutanı Fortunato Genovese’nin de yer aldığı tatbikata 30 savaş gemisi, 4 denizaltı, SAT ve SAS timleri, 5 helikopter, 44 adet F-16 uçağı ile 4 sahil güvenlik botu katılıyor.

Ayaktakiler, soldan sağa: Erdinç Altıner, Ender Kahya, Cem Okyay, Baybars Küçükatay, Levent Kerim Uça, Zafer Erdim İnal…
Oturanlar, soldan sağa: Derya Günergin, Ali Yasin Türker, Davut İsmet Çınkı, Bülent Olcay, Fahri Yavuz Uras.
Ünlü şair Ataol Behramoğlu, 12 Eylül askeri darbe döneminde Maltepe Cezaevi’nde yattı. Cezaevinin bahçesine bir ayva fidanı dikti. O fidan büyüdü, ağaç oldu. Balyoz kumpasında yargılanan TSK’nın seçkin subayları o ağacın altında oturdu. Vatan sevgisiyle dolu o subaylar arasında Tümamiral Baybars Küçükatay da vardı. Yılmaz Özdil’in, o ağacın altındaki subaylar için 30 Temmuz 2016’da SÖZCÜ’de kaleme aldığı yazının bir bölümü şöyle:
Maltepe askeri cezaevinin avlusunda, sisler içindeki Büyükada’nın karşısında, oturmuş yazarım bu şiiri… / Eylül başlarında bir cumartesi sabahı, lodos titretiyor ağaçları, yağmur geceden yıkamış çiçekleri / gökyüzü mavi, bulutlar beyaz, ardından baharın geçti koca bir yaz, hapisteyiz hâlâ ve güzün ilk serinlikleri / avlunun dört bir yanı dikenli teller, tellerin gerisinde nöbetçiler bekler, kapanır uykusuzluktan gözleri / on gündür çocuk sesi duymadım, özledim “baba” deyişini kızımın, özledim beni görünceki sevincini / hayatım benim, kırk yıllık hayatım, seni başarabildiğimce dürüst yaşadım, içim burada da pırıl pırıl şimdi / geçer, güzelim, bu günler de geçer, sökülüp atılır dikenli teller, koparır halk bir gün zincirlerini.
*
Varlığıyla onur duyduğumuz Ataol Behramoğlu’na ait bu mısralar.
*
Büyük ozan’ı otuz sene evvel, çeşitli iftiralarla Maltepe askeri cezaevi’ne tıkmışlardı, 12 Eylül rejiminde… Hayata küseceğine, hayatı yeşertmiş, ayva fidanı dikmişti bahçesine.
*
Asrın iftirasına uğrayan arkadaşlarım, bu ayva ağacının kuytusunda oturdu, üç sene… Yazın gölge oldu, kışın şemsiye… “Baba” deyişini özledikleri evlatlarına, o ağacın altından yazdılar mektuplarını… Yapraklarından kitap ayracı yaptılar.
*
Hani, nüfus cüzdanlarını, ehliyetleri falan şeffaf plastikle kaplarız ya, işte aynen öyleydi… İki yaprak, üstünde Mustafa Kemal’in imzası vardı, altında bir not, “gölgesinde oturduğumuz ayva ağacının yaprakları, Maltepe, 2013” yazıyordu.
*
Babasıyla konuşurken gözyaşlarını yutkunan Ece’nin içine içine nasıl ağladığını gördüm ben o ağacın altında… Gözleri dolu dolu Efe’nin kimseye belli etmemek için dişlerini nasıl sıktığını gördüm. Atahan’ın Ege’nin kahraman babalarına nasıl hasretle baktığını, etraftan farkedildiklerini anlayınca, gözlerini nasıl telaşla kaçırdıklarını gördüm. Sessiz çığlık deniyor ya… Ben o avaz avaz sessizliklerin şahidiyim. Rüya’nın Denizhan’ın Cansu’nun Aysu’nun Beril’in Elif’in Naz’ın Cenkay’ın Omayra’nın… Henüz altı yaşındaki bızdığım Beray’ın, babalarına moral vermek için sarf ettikleri, boylarından büyük gayretlerin hayranlıkla şahidiyim. O ağacın dili olsa da anlatsa.
*
Ve dün, Yüksek Askeri Şura kararları açıklandı.
*
O ağacın altından altı amiral çıktı.
*
Bu…
Şu anlama geliyor.
*
2023’ün deniz kuvvetleri komutanı, o ağacın altından çıkıyor!