Almanya’dan tatil için geldikleri İstanbul’da ‘zehirlenme’ nedeniyle hayatını kaybeden Böcek ailesi ile ilgili soruşturmada gözaltına alınan otel çalışanı Rustemsha B., önceki gün tutuklanan ilaçlama şirketinin sahibinin oğlu Serkan K. ile adli kontrolle serbest kalan simitçi Mahmut K.’nın ifadeleri ortaya çıktı.
Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu’nun haberine göre önceki gün çıkarıldığı adliyede yurt dışı çıkış yasağı ve karakola imza verme şartıyla serbest bırakılan Rustemsha B., savcının itirazı üzerine yeniden gözaltına alındı. Otel çalışanı Rustemsha B.’nin önceki gün savcılığa verdiği ifadesinde öğrenci olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Ben Üniversitede işletme bölümü okuyan bir öğrenciyim. Ben kendime harçlık çıkarmak için yabancı dilim de olması sebebiyle ara ara otellerin resepsiyonunda çalışırım. Bana sormuş olduğunuz Böcek ailesini tanımıyorum. Bu şahıslarla otelde karşılaşmadım. Ben geçimimi sağlamak için yaklaşık 2 aydır ara ara Harbour Suit isimli otele gelerek resepsiyon görevlisi olarak akşam 23.00 sabah 08.00 saatleri arasında çalışmaktayım. 09.11.2025, 10.11.2025 ve 11.11.2025 tarihlerinde belirtmiş olduğum saatler arasında otelde çalıştım. 12.11.2025 ve 13.12.2025 tarihlerinde çalışmadım.”
“11.11.2025 tarihinde geldiğimde 101 numaralı odanın kapısında bantlar vardı ve kapalıydı. Ben lobide herhangi bir koku hissetmedim. 12.11.2025 günü normalde çalışacaktım ancak Muhittin isimli arkadaşım ile görüşmek için hastayım diye lobide çalışan Muhammed’i arayarak yerime çalışmasını istedim. Ben aslında hasta değildim sadece arkadaşımla görüşmek için yalan söyledim. Zaten böyle bir rahatsızlığım bulunsaydı hastaneye giderdim. Ben hastaneye herhangi bir rahatsızlığım olmadığı için gitmedim. Bizim çalışmış olduğumuz otelde herhangi bir yiyecek içecek satışı da yoktur. Olayları sonradan öğrendim. Bilgim bundan ibarettir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.” dedi.
Soruşturma kapmasında tutuklanan ilaçlama şirketi sahibinin oğlu Serkan K.’nin de savcılık ifadesi ortaya çıktı. Serkan K. ifadesinde şu detayları anlattı:
“DSS ilaç firması babam Zeki Kişi’ye aittir. Benim bu şirkette herhangi bir yetkim bulunmamaktadır. Sadece şirket babamın olduğu için şirket üzerinden SGK girişim bulunmaktadır ve şirket Üzerindeki SGK hala devam etmektedir. Bu şekilde SGK’lı görünmemin sebebi çocuklarım olduğu için onların hastane işlerinde kolaylık sağlaması içindir. Babam DSS ilaç firmasını hatırladığım kadarıyla 2019 yılında açmıştı. Ben 1 sene öncesinde kadar İGDAŞ’ta çalışıyordum. Ayrıca zaman zaman babamın ilaçlama işlerine de yardım ediyordum.”
“Yaklaşık 4-5 ay kadar önce babam Zeki Kişi ile aramızda anlaşmazlık çıktı. Ben bunun üzerine Fatsa’ya gittim. Bir süre orada çalıştıktan sonra yaklaşık 1 ay kadar önce Fatsa’ya taşındım. Yaklaşık 4-5 aydır babamın işlerine yardım etmem. Ben mağdur şahısların hiçbirini tanımam. İlaçlama yapıldığı tarihte Fatsa’da bulunuyordum. 14.11.2025 günü 23.30 sıralarında ailemi ziyaret etmek amacıyla İstanbul’a geldim.”
“15.11.2025 günü sabah saat 08.30 sıralarında babamın yanında çalışan Doğan C. beni aradı. Bir otelde yapmış olduğu ilaçlama işlemi nedeni ile polisin kendisini çağırdığını, aracının olmadığını, benim kendisini götürmemi istedi. Ben de kendisini Fatih’te bulunan otelin bulunduğu yere götürdüm. Burada polis ekipleri inceleme yapıyordu. Doğan C. yanında bulunan ilaç örneklerini polislere verdi. Daha sonra polis ekipleri beni karakola götürdü. Benim yapılan ilaçlama işlemi ile herhangi bir alakam yoktur. İlaçlama yapıldığı gün İstanbul’da değildim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.
Adli kontrolle serbest kalan simitçi Mahmut K. da savcılıkta verdiği ifadesinde olay gününü şöyle anlattı:
“Ben olayın mağdurlarını tanımam. 11.11.2025 günü saat 04.00 sıralarında Mimar Hayrettin Mahallesi Kadırga Lima Caddesi No: 17/A Fatih sayılı adreste bulunan Çolakoğlu Simit isimli iş yerini açtım. Rutin olarak işlerime devam ettim ve satışlarımı yaptım. İş yerinde simit ve poğaça satarım. Günde yaklaşık 3 bin adet bu ürünlerden satarım. Benden kimin ürün aldığını hatırlamam imkansızdır. İş yerim 2 ayda bir rutin olarak İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından denetlenir. Bu olayın benim satmış olduğum ürünlerle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü aynı ürünlerden çok sayıda kişiye sattım. Benim olayla bir alakam yoktur. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum” dedi.