ABD, Kansas’taki bir evde yaşayan aile, 2001 yılında evlerini istila eden garip yaratıklarla ilgili gerçek ortaya çıkınca adeta şoke oldu. Uzmanlar, evde tam 2.055 adet kahverengi münzevi örümceği (brown recluse) tespit etti. Bunların yaklaşık 400’ü zehir taşıyabilecek boyuttaydı.
Daha da şaşırtıcı olan ise şu:
Aile beş yıl boyunca aynı evde binlerce zehirli örümcekle yaşamış olmasına rağmen kimse tek bir kez bile ısırılmadı.
Kahverengi münzevi örümcekler zehirli bir tür olsa da ısırıklarının çoğu genelde kabarcık, şişme veya hafif doku hasarıyla sınırlı kalıyor. Bununla birlikte türün en dikkat çeken özelliklerinden biri, evlere yerleştikten sonra aylarca yemek yemeden hayatta kalabilmeleri ve mobilya ya da dar köşelerde saklanmaları nedeniyle yok edilmelerinin son derece zor olması.
Aile başlangıçta evdeki böceklerin zararsız olduğunu düşündü. Ancak haşere kontrol ekipleri durumu incelediğinde, karşılarına devasa bir örümcek kolonisi çıktı.
Araştırmacılar, üç ay süren özel bir operasyonla evde gizlenen örümcekleri toplamaya başladı. Çoğu canlı ele geçirilirken bazıları kaçmamaları için imha edildi.
Altı ayın sonunda toplanan örümcek sayısı 2.055’e ulaştı. Örümceklerin büyük bölümünün henüz küçük boyutta olduğu, bu nedenle zehir taşıma seviyesine ulaşmamış genç bireyler olduğu belirtildi.
Bulgular, Journal of Medical Entomology dergisinde yayımlandı. Raporda şu ifade dikkat çekti:
“Evde en az 400 adet zehir verebilecek boyuta ulaşmış kahverengi münzevi örümcek bulunmasına rağmen, ev sakinlerinden hiçbiri ısırılmadı.”
Araştırmada ayrıca münzevi örümcek ısırıklarının sık sık yanlış teşhis edildiği ve bu türün tehlikesinin zaman zaman abartıldığı belirtildi.
Benzer bir vaka Şili’de de kaydedilmiş; yüzlerce örümcekle aynı evde yaşayan bir ailede de hiç ısırık vakasına rastlanmamıştı.
Uzmanlara göre birçok doktor, özellikle örümcek türlerinin yaygın olmadığı bölgelerde, her türlü cilt lezyonunu “örümcek ısırığı” sanarak yanlış teşhis koyabiliyor.
