Bilim insanlarını bile şaşkına çevirdiler: Bu halk denizin altında yaşıyor

Bilim insanlarını bile şaşkına çevirdiler: Bu halk denizin altında yaşıyor
Yayınlama: 03.11.2025 09:01
A+
A-

Güneydoğu Asya’nın Mercan Üçgeni’nde, okyanusla kurdukları bağ sayesinde insanüstü adaptasyonlar geliştirmiş bir halk yaşıyor: Halk arasında “deniz göçebeleri” olarak bilinen Bajaular. Bu topluluk, bilimsel araştırmaların konusu haline gelen benzersiz bir evrimsel değişim geçirmiş durumda.

Filipinler, Malezya ve Endonezya arasındaki sularda, “lepa lepa” adı verilen geleneksel teknelerde veya kazıklar üzerine kurulu evlerde yaşayan Bajau halkının tüm yaşamı deniz etrafında dönüyor. Onların asıl şaşırtıcı özelliği ise hiçbir ekipman kullanmadan derinlere dalabilme yetenekleri.

Bajau halkının bu olağanüstü yeteneği, Kopenhag ve Kaliforniya Üniversitelerinden bilim insanlarının dikkatini çekti. 2018 yılında prestijli Cell dergisinde yayımlanan genom çalışması, Bajauların genetik olarak “evrimleştiğini” kanıtladı.

Bu araştırmaya göre, Bajau halkının dalağı, karada yaşayan komşu halklara göre %50’ye varan oranlarda daha büyük. Bu devasa dalak, derin dalışlar sırasında oksijensizliğe (hipoksi) dayanabilmeleri için bir kırmızı kan hücresi rezervuarı, yani doğal bir oksijen tüpü görevi görüyor.

13 dakika nefeslerini tutabiliyorlar

Bu benzersiz genetik adaptasyonlar, Bajauların ekipmansız olarak 60 ila 70 metre derinliğe dalmalarına, hatta bazen 80 metreyi aşmalarına olanak tanıyor. Daha da şaşırtıcısı, su altında nefeslerini 13 dakikaya kadar tutabilmeleri. Bu rakamlar, eğitimli bir insanın kapasitesinin çok ötesinde.

Araştırmacılar için bu keşif, çevrenin ve yaşam tarzının insan biyolojisini nasıl şekillendirebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biri.

Yaşamları yüzyıllardır süregelen bir pratikle, mızrak ve el yapımı ağlarla elle balık avlamaya dayanan bu son gerçek geleneksel denizcilik kültürü, ne yazık ki tehlike altında.

Uzmanlar, endüstriyel balıkçılık, devletlerin getirdiği katı düzenlemeler ve mercan resiflerinin bozulması gibi modern tehditlerin, bu “süper insanların” ve onların binlerce yıllık yaşam biçimlerinin sonunu getirebileceği konusunda uyarıyor. Bilim dünyası şimdi, hem bu eşsiz kültürü hem de onların yaşam alanı olan ekosistemi korumak için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.