Kazı alanında yapılan çalışmalarda 97 altın sikke ile inci ve yarı değerli taşlarla süslenmiş çok sayıda mücevher ortaya çıkarıldı. Uzmanlar, bu eşyaların 6. yüzyılın başlarında, İmparator I. Justin ve Herakleios dönemlerinde kullanıldığını belirtti. Hazine arasında ayrıca son derece nadir bir sikke de yer aldı. Bu sikkenin, İmparator Herakleios ve oğlu tarafından 610’lu yıllarda Kıbrıs’ta basılan bir tremissis olduğu ifade edildi.
Uzmanlar, hazinenin bir metal dedektörünün verdiği güçlü sinyal sonrası tesadüfen bulunduğunu aktardı. Taş duvarların arasından çıkan altın sikkelerin, arkeolojik açıdan olağanüstü bir keşif olduğu vurgulandı. Elde edilen bilgilere göre bazı sikkelerin üzerinde, bir zamanlar saklandıkları bez torbaların izleri bile görüldü.
Araştırmacılar, bulunan mücevherlerin 15. yüzyıla kadar uzandığını ve buna rağmen neredeyse ilk günkü parlaklığını koruduğunu belirtti. İnci ve yarı değerli taşların birleşiminin, Bizans dönemindeki kuyumculuk sanatının ne kadar gelişmiş olduğunu ortaya koyduğu ifade edildi.
Uzmanlar, Hippo kazı alanında son dönemde yapılan çalışmaların bölgenin tarihine ışık tuttuğunu bildirdi. Aynı bölgede geçtiğimiz aylarda, üzerinde “Yaşlılara esenlik” yazan yaklaşık 1.600 yıllık bir yapının keşfedildiği, bu yapının dünyanın bilinen en eski Hristiyan huzurevi olduğu belirtildi.
