Farkında olmadan ‘aşırı tuz’ tüketiyor olabilirsiniz

Farkında olmadan ‘aşırı tuz’ tüketiyor olabilirsiniz
Yayınlama: 08.10.2025 02:33
A+
A-

Günlük hayatımızda neredeyse her öğünde soframızda yer alan tuz, sağlığımız için kritik bir rol oynuyor. Tuzun yapısında bulunan sodyumun vücut için hayati görevleri olsa da, aşırı tüketimi kalp-damar hastalıklarından böbrek sorunlarına kadar pek çok riski   beraberinde getiriyor.

Uzmanlar günde en fazla 5 gram tuz önerirken, Türkiye’de ortalama tüketim bunun kat kat üzerinde.

Dolayısıyla bunun sağlığımız üzerinde ciddi riskler yaratacağını belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Demet Erciyes, bu görünmez tehlikeye karşı farkındalık yaratacak bilgiler paylaştı…

1 gram tuzda 400 mg sodyum var

Tuz dediğimiz sofra tuzu, bilimsel olarak sodyum klorürdür. Ağırlık olarak tuzun % 39’u sodyumdur. Pratikte 1 gram tuz içinde 390–400 mg sodyum vardır. Tuz miktarı konuşulurken aslında ne kadar sodyum aldığınız önemlidir.

Sodyum önemli bir elektrolittir. Hücreler arası su dengesini ve vücut sıvılarının hacmini düzenler. Sinir hücrelerinde elektrik sinyallerinin iletimini sağlar, bu sinir uyarıları için gereklidir.

Kas kasılmasında, özellikle kalp kasının normal çalışmasında rol alır. Glikoz ve amino asit gibi bazı besin maddelerinin emiliminde yardımcı olur.

İhtiyacımızdan fazlasını alıyoruz

Günlük tuz ihtiyacı aslında sandığımızdan çok daha düşüktür. Dünya Sağlık Örgütü, yetişkinler için günlük üst sınır olarak yaklaşık 5 gram tuz öneriyor. Türkiye’de ise durum farklı; araştırmalar, günlük tuz tüketiminin ortalama 15-18 gram arasında olduğunu gösteriyor. Yani ortalama tüketimimiz, önerilen sınırın 3 katı seviyesine ulaşmış durumda.

Yanlış bir düşünce

Tuz konusunda sık yapılan hatalardan biri, “Az tuz kullanıyorum” düşüncesidir. Oysa günlük tuzun büyük kısmı sofrada eklediğimiz tuzdan değil, paketli ve işlenmiş gıdalardan ya da dışarıda yediğimiz yemeklerden gelir. Bu 
nedenle fark etmeden çok fazla tuz tüketiriz.

Ciddi hastalıklar kapınızı çalabilir

Aşırı tuz tüketimi tansiyonu yükselterek hipertansiyona neden olur ve bu da kalp-damar hastalıkları, inme ve böbrek yetmezliği riskini artırır. Yapılan araştırmalar, yüksek sodyum alımının mide kanseriyle de ilişkili olabileceğini göstermektedir.

Tuz fazlalığı mide mukozasında tahrişe yol açarak kanser riskini artırırken, idrarla kalsiyum atılımını çoğalttığı için böbrek taşı oluşumuna da zemin hazırlar.

Ayrıca kalsiyum kaybına neden olarak kemik erimesini hızlandırabilir.

Kimler daha fazla dikkat etmeli?

Fazla tuz tüketimi herkeste olumsuz etkilere yol açabilir, ancak bazı gruplar bu konuda çok daha hassastır. Hipertansiyon hastaları ve kronik böbrek hastalığı olan kişiler sodyum fazlalığından doğrudan etkilenir. Yaşlı kişilerde de tuzun zararlı etkileri daha belirgin hale gelir. Ayrıca diyabet, obezite, metabolik sendrom veya kalp yetmezliği bulunan kişiler de fazla tuz tüketiminin yol açtığı riskler açısından en hassas gruplar arasında yer alır.

Günlük yaşamdaki riskli kaynaklar

Toplam sodyumun %70–75’i işlenmiş ürün ya da restoran kaynaklıdır; sofraya eklenen tuz daha küçük pay alır. Günlük hayatta sodyumun en yoğun bulunduğu kaynaklar arasında işlenmiş ve paketlenmiş et ürünleri, salam, sosis, jambon ve sucuk gibi yiyecekler öne çıkar.

Peynir ve süt ürünleri, özellikle de işlenmiş peynir çeşitleri de önemli miktarda sodyum içerir. Hazır çorbalar ile ketçap, hazır soslar yine tuz açısından oldukça zengindir.

Pizza, paketli yemekler, fast-food ürünleri ve restoranlarda hazırlanan yiyeceklerde de sodyum miktarı genellikle yüksektir.

Bunun yanı sıra cips, kraker ve diğer tuzlu atıştırmalıklar, turşu, salamura gıdalar ve konserveler de günlük tuz alımını artıran başlıca besinlerdir.

TUZ TUKETİMİ

Hangi tuz sağlıklıdır?

Tuz tüketimi ölçülü olursa sağlık açısından en doğru tercih iyotlu sofra tuzudur, çünkü tiroid ve beyin gelişimi için önemlidir. Deniz tuzu veya

Himalaya tuzu gibi çeşitler tat ve mineral açısından küçük farklılıklar gösterse de beslenme açısından anlamlı bir üstünlük sağlamaz; içeriklerindeki iz mineraller mikroskobik düzeydedir ve sağlığa kayda değer katkı yapmaz.

Tuzu azaltmanın ipuçları

Tuzu azaltmanın en etkili yolları şöyle sıralanabilir:

– Öncelikle sodyum oranı yüksek olan hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak gerekir. Fazla tuzdan korunmanın en iyi yollarından biri yemekleri mümkün olduğunca evde hazırlamaktır.

Alışveriş yaparken ürün etiketlerini kontrol etmek ve sodyum miktarına dikkat etmek de fayda sağlar.

– Tuzlu peynir veya zeytin, tuzlu kuruyemiş gibi yiyecekleri sınırlamak, yemekleri tuz yerine limon, sarımsak, sirke veya baharatlarla tatlandırmak daha sağlıklı bir alternatiftir.

Ayrıca masada tuz bulundurmamak ve gerekirse düşük sodyumlu ya da potasyum içerikli tuzları tercih etmek de tuz alımını azaltmanın etkili yollarındandır.

Kan basıncını nasıl etkiliyor?

Fazla tuz, vücuttaki doğal sodyum dengesini bozarak vücudun su tutmasına neden olur.

Vücudun sıvı dengesini de bozarak yüksek tansiyona yol açar. Öncelikle dokularda su tutulmasına neden olur, bu da kan basıncını artırır.

Yüksek sodyum ayrıca damarların iç yüzeyinde nitrik oksit üretimini azaltır, iltihabı artırır ve damarların sertleşmesine neden olur. Bazı kişilerde sinir sistemi ve hormonlar üzerinden damarların daha fazla kasıl-

masına yol açar.

Tüm bu değişiklikler uzun vadede kalp ve böbrekleri de etkileyerek kronik hipertansiyona zemin hazırlar.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.