Kuşlar, ekosistemde zararlı böceklerin kontrolü, tohum yayılımı ve bitkilerin tozlaşması gibi hayati görevleri üstleniyor. Bilim insanlarına göre, insanların gıda ve ilaç olarak kullandığı bitkilerin yaklaşık yüzde 5’i kuşlar sayesinde tozlaşıyor. Bu nedenle kuş nüfusundaki büyük düşüş, tarımsal üretim ve gıda güvenliği açısından ciddi risk oluşturuyor.
Ulusal Audubon Derneği, iklim değişikliğinin Kuzey Amerika’daki kuş türleri üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat çekerek, 389 türün önümüzdeki 50 yıl içinde yok olma riskiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Bu sayı, incelenen kuş türlerinin yaklaşık üçte ikisine denk geliyor.
Cornell Kuşbilimi Laboratuvarı verilerine göre ise, 1970 yılından bu yana kıta genelinde 3 milyar kuş ortadan kayboldu. Uzmanlar, küresel ısınmanın mevsim döngülerini bozduğunu, bunun da göç zamanlamasını olumsuz etkilediğini belirtiyor.
Birçok kuş türü, üreme ve beslenme alanlarına gıdalar henüz ortaya çıkmadan ulaşıyor; bu da açlık, barınma sıkıntısı ve eş bulma zorluğu nedeniyle nüfusların hızla azalmasına yol açıyor.
İklim değişikliğinden en fazla etkilenen türler arasında Kara boğazlı mavi ötücü (Black-throated Blue Warbler), Kızıl düdükçün (Red Knot) ve Swainson ardıcı (Swainson’s Thrush) yer alıyor. Bu türlerin, yükselen deniz seviyeleri, orman yangınları ve azalan besin kaynakları nedeniyle yok olma süreci hızlanıyor.
Uzmanlar, kuşlara aşırı yem verilmesinin de göç dengesini bozduğuna dikkat çekiyor. Göçü geciktiren bu davranış, yırtıcı hayvanları bölgeye çekerek kuşların yaşamını daha da tehlikeye atıyor.