Kadınların kabusu rahim ağzı kanserine neden oluyor: HPV aşısı ile sürü bağışıklığı sağlamak mümkün mü?

Kadınların kabusu rahim ağzı kanserine neden oluyor: HPV aşısı ile sürü bağışıklığı sağlamak mümkün mü?
Yayınlama: 04.10.2025 11:32
A+
A-

Dünya genelindeki 660 bin rahim ağzı kanseri vakasının en az yüzde 95’i Papilloma Virüsü (HPV) kaynaklı. ABD’de yapılan bir araştırma ise ülkede devam eden aşı programlarının muazzam etkisini ortaya koydu.

Ülkede ergenlik çağındaki kız ve erkek çocuklara uygulanan aşı o kadar başarılı oldu ki ABD’de rahim ağzı kanserine yol açan virüse karşı sürü bağışıklığına ulaşmak artık mümkün görünüyor. Ancak toplumun HPV’ye karşı direncinin devam etmesi, ülkenin yüksek aşılama oranlarını koruyabilmesine bağlı olacak.

DÜNYANIN EN YAYGIN CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONU

HPV, dünyanın en yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyonu ve bu virüsün yüzlerce türünden bazılarına karşı aşılar neredeyse yirmi yıldır mevcut. Günümüzde ABD’de rahim ağzı kanserlerinin yüzde 90’ından sorumlu olan dokuz HPV türüne karşı koruma sağlayan “dokuz bileşenli” bir aşı kullanılıyor. Buna karşılık diğer ülkelerde iki ya da dört türe yönelik aşılar tercih ediliyor.

JAMA Pediatrics dergisinde yayımlanan bir araştırma, ABD’de yürütülen kapsamlı HPV aşılama programının yalnızca aşılanan kişilerde değil, aşılanmamış kadınlarda da rahim ağzı kanseri vakalarında büyük düşüşler sağladığını gösterdi.

New York’ta bulunan Albert Einstein Tıp Fakültesi’nden araştırmacı Jessica Kahn, “Çalışmamız, yüksek aşılama oranları ve cinsiyet nötr bir aşılama stratejisi, yani hem erkek hem de kız çocuklarının aşılanması koşullarında, rahim ağzı kanserine yol açan HPV’ye karşı sürü bağışıklığına dair kanıtlar göstermektedir” dedi.

BULAŞ ORANI YÜZDE 98 ORANINDA DÜŞTÜ

Kahn’ın araştırmasında HPV enfeksiyonu açısından yüksek risk taşıyan bir kadın grubu yer aldı. Bu grubun yaklaşık yüzde 80’i iki veya daha fazla erkek partnerle cinsel ilişkisi olan ve yarısından fazlasına cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon (CYBE) teşhisi konan kadınlardı.

Yaklaşık 20 yıllık verilerin analiziyle aşı sayesinde HPV’nin bulaşmasının önemli ölçüde azaldığı anlaşıldı. Örneğin, iki türe karşı koruma sağlayan bivalan aşıların uygulandığı vakalarda bulaşmada yüzde 98 oranında düşüş kaydedildi.

Üstelik araştırma grubunun cinsel davranışlarında neredeyse hiç değişiklik olmaması, enfeksiyon oranlarının düşmesinde HPV aşılarının belirleyici rol oynadığını ve bu etkinin aşılanmamış kadınları da kapsadığını ortaya koydu.

Bu bulgular ABD’de hastalığa karşı sürü bağışıklığının mümkün olabileceğini gösterdi ancak Kahn, bundan kesin olarak emin olmanın imkânsız olduğuna da dikkat çekti:

“HPV’nin tamamen ortadan kalktığını söyleyebileceğimiz sabit bir nokta yoktur. Çünkü sürü koruması dinamiktir; aşılama oranları düşerse, bireyler HPV’ye karşı daha duyarlı hale gelirse veya bulaş dinamikleri değişirse bu koruma zayıflayabilir.”

HPV: ÖLÜMLERİN BÜYÜK KISMI DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELERDE

Rahim ağzı kanseri, kadınlarda en yaygın dördüncü kanser türü ve ölümlerin büyük kısmı düşük ve orta gelirli ülkelerde görülüyor.

HPV’nin rahim ağzı kanserine yol açtığı ilk kez 1983 yılında Alman bilim insanı Harald zur Hausen tarafından keşfedildi. Bu buluş, 2008 yılında Nobel Tıp Ödülü’nün ortak sahibi olmasını sağladı.

Aktif cinsel yaşamı bulunan kişilerin çoğu aslında hayatlarının bir döneminde en az bir kez HPV ile enfekte olur, ancak genellikle hiçbir belirti yaşamaz. Virüs genellikle ciltte, ayaklarda, ellerde, boğazda ve genital bölgede siğil benzeri, çoğunlukla zararsız büyümelere yol açar.

Fakat bazı HPV türleri sağlıklı hücrelere yerleşerek onların işleyişini bozar ve bu şekilde rahim ağzındaki hücrelerde kansere dönüşebilir.

Avustralyalı araştırmacılar tarafından geliştirilerek 2000’lerde kullanıma sunulan Gardasil adlı aşı sonrası rahim ağzı kanseri oranlarında nispeten düşüş yaşanmıştı. Ve bu aşı, HPV’yi önleyebilen ilk aşı grubunun öncüsü oldu.

Günümüzde mevcut HPV aşıları genellikle 9-14 yaş arası kız çocuklarına uygulanıyor. ABD’de olduğu gibi bazı ülkelerde ise bu yaş grubundaki erkek çocuklarına da aşı yapılıyor ve böylece toplumda daha kapsamlı bir koruma sağlanıyor.

KÜRESEL ÇAPTA AŞILALAM SÜRÜYOR

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise rahim ağzı kanserini bir halk sağlığı sorunu olmaktan çıkarmayı hedefliyor.

Bu stratejiye göre dünya genelinde kız çocuklarının yüzde 90’ının 15 yaşına kadar aşılanması, kadınların en az yüzde 70’inin 35 ve 45 yaşlarında rahim ağzı kanseri taramasından geçmesi ve kanser teşhisi konan kadınların yüzde 90’ının tedavi alması öngörülüyor.

DSÖ’nün hesaplamasına göre bu hedeflere ulaşılması, önümüzdeki yıllarda 74 milyon yeni rahim ağzı kanseri vakasını önleyebilir.

İsveç’te 1,6 milyondan fazla kız çocuğu ve kadın üzerinde yapılan bir araştırma da aşı yaptıranlarda rahim ağzı kanseri vakalarının, hiç aşı olmamış olanlara kıyasla neredeyse yarı yarıya azaldığını ortaya koymuştu.

Araştırmanın baş yazarı ve İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nden epidemiyolog Jiayao Lei, DW’ye yaptığı değerlendirmede, ABD’deki çalışmanın sonuçlarının şaşırtıcı olmadığını belirterek “Bu gerçekten güçlü bir kanıt çünkü özellikle aşılanmamış kadınlar için aşının sağladığı dolaylı korumayı gösteriyor” dedi.

Lei ayrıca aşının ergenlik döneminde yapılmasının HPV enfeksiyonuna karşı daha güçlü koruma sağladığını ve tek dozun bile etkili olabildiğini vurguladı. Küçük yaşta aşılananların daha güçlü bir korumaya sahip olduğunu belirten Lei, herhangi bir dozla erken yaşta yapılan aşılarda benzer bir etkinlik görüldüğünü, buna karşılık 20 yaşından sonra aşılananlarda daha yüksek dozların daha iyi koruma sağladığını ifade etti.

PAKİSTAN AŞILAMAYA BAŞLADI

Bu durum özellikle aşılama programlarını yeni başlatan ülkeler için büyük önem taşıyor. Pakistan kısa süre önce 9-14 yaş arası kız çocukları için HPV aşılama programına başladı; Gana ise bu yaş grubuna yönelik aşılamalara ekim ayında başlamayı planlıyor.

Bununla birlikte çeşitli zorluklar da sürüyor. Pakistan’da özellikle aşının kısırlığa yol açtığı yönündeki asılsız iddiaları yaymaya çalışan yanlış bilgilendirme kampanyalarıyla mücadele ediliyor. Buna rağmen, ülkenin sağlık bakanlığına göre şu ana kadar dokuz milyon kız çocuğu aşılandı ve toplamda yaklaşık 13 milyon kızın aşılanması hedefleniyor.

Küresel ölçekte artan aşı karşıtlığı ve azalan aşı kabulü ise HPV kaynaklı rahim ağzı kanseri gibi hastalıkların kontrol altına alınması ve hatta tamamen ortadan kaldırılması önünde önemli bir engel oluşturuyor. Aşılama programlarının aksaması, sağlık sistemlerindeki krizler, aşıya erişimdeki eşitsizlikler ve yanlış/yanıltıcı bilgilerin yol açtığı tereddütler, kanserle mücadelede ciddi bir bariyer yaratıyor.

Albert Einstein Tıp Fakültesi’nden Jessica Kahn ise “Aşı son derece etkili, ama yalnızca gerçekten uygulanırsa” diyerek tartışmalara son noktayı koyuyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.