İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tahran’ın savaş peşinde olmadığını vurgularken, ABD ile nükleer müzakerelere devam edeceklerini belirtti. Pezeşkiyan, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış çağrılarıyla eş zamanlı olarak yaptığı tehditlerin kendilerini yıldırmayacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Biz savaş başlatmak istemiyoruz. Ancak kimsenin tehdidinden de korkmuyoruz. Görüşmeye ve diplomatik yolları zorlamaya hazırız.”
Pezeşkiyan ayrıca, Trump’ın söylemlerindeki tutarsızlıklara dikkat çekerek şunları söyledi:
“Bir yandan bizi barışa davet ediyor, diğer yandan ise ülkesinin geliştirdiği yıkıcı silahlarla tehdit ediyor. Bu durumda hangi sözünün samimi olduğunu anlamak zor.”
Geçtiğimiz hafta İran ile ABD arasında, Tahran’ın nükleer programı ve uygulanan yaptırımların kaldırılması konularında dördüncü tur dolaylı görüşmeler gerçekleştirildi. Bu müzakereler, taraflar arasında yaklaşık bir ay önce başlayan diplomatik sürecin devamı niteliğindeydi.
İlk ve üçüncü tur görüşmeler sırasıyla 12 ve 26 Nisan tarihlerinde Umman’da, ikinci tur ise 19 Nisan’da Roma’da yapılmıştı. Son görüşmeler ise Muskat’ta düzenlendi. Uzun bir aranın ardından yapılan bu temaslar, diyalog sürecinin yeniden canlandırıldığını gösteriyor.
Mart ayı başında ABD Başkanı Trump’ın, İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bir mektup gönderdiği ve burada İran’ın nükleer programıyla ilgili yeni bir anlaşma önerdiği ortaya çıkmıştı. Trump, aynı mektupta diplomatik çabaların başarısız olması durumunda askeri müdahaleyi seçenek olarak masada tuttuğunu belirtmişti.
Tahran yönetimi, ABD ile doğrudan masaya oturmayı reddetmiş; ancak dolaylı müzakerelere açık olduğunu bildirmişti.
Bilindiği üzere 2015 yılında İngiltere, Çin, Fransa, Almanya, Rusya, ABD ve İran arasında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) ile İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırılması karşılığında ekonomik yaptırımların kaldırılması kararlaştırılmıştı.
Ancak ABD, Başkan Trump’ın göreve geldiği dönemde, Mayıs 2018’de bu anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmiş ve İran’a yönelik yaptırımları yeniden devreye sokmuştu. İran ise buna karşılık anlaşmadaki yükümlülüklerini aşamalı olarak askıya almış, uranyum zenginleştirme ve nükleer araştırma alanlarında bazı kısıtlamaları kaldırmıştı.