Kazılarda, uzun çakmaktaşı bıçakların yanı sıra silah üretiminde kullanılan büyük taş bloklara rastlandı. Ayrıca yüzlerce yer altı çukuru bulundu. Kerpiçlerle kaplı bu alanların depo; yaşam alanı, atölye ve hatta ritüel mekanı olarak kullanıldığı belirlendi.
Daily Mail’deki habere göre İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan (IAA) uzmanlar, özellikle büyük çakmaktaşı bloklarından üretilmiş, son derece keskin ve standart ölçülerdeki bıçakların dikkat çekici olduğunu vurguladı. Bu bıçakların hem hayvan kesiminde hem de tarımda orak işleviyle kullanıldığı aktarıldı.
Uzmanlara göre atölyede kullanılan üretim tekniği, dönemi için oldukça ileri düzeydeydi. Çakmaktaşı üzerine hassas baskı uygulamak için vinç benzeri bir mekanizma kullanıldığı tespit edildi. Bu, o dönemde daha önce görülmemiş bir teknoloji olarak kayıtlara geçti.
IAA’dan Dr. Jacob Vardi buluntuların yalnızca aletlerle değil, eksiklikleriyle de önem taşıdığını söyledi:
“Atık parçaların rastgele çevreye atılmamış olması, uzmanlığın korunup sadece belirli ustalar arasında aktarılmak istendiğini gösteriyor. Burası, Kenan bıçaklarının tüm Levant bölgesine dağıtıldığı bir merkezdi.”
Buluntular, Erken Bronz Çağı’nda (MÖ 2100-1900) yaşayan Kenanlıların sadece gelişmiş aletler üretmediğini, aynı zamanda organize yerleşimlere, uzmanlaşmış mesleklere ve canlı ticaret ağlarına sahip olduğunu kanıtlıyor.
Dr. Vardi, “Bu bıçakları yalnızca olağanüstü yeteneklere sahip kişiler üretebiliyordu. Bu da Bronz Çağı’nın başında dahi toplumun organize ve karmaşık bir yapıya ulaştığını gösteriyor” dedi.
Kenanlılar, Tevrat’ta İsrailoğullarından önce ‘Vaadedilmiş Topraklar’da yaşayan halk olarak tasvir ediliyor. Yaratılış; Levililer, Tesniye ve Yeşu kitaplarında sık sık adı geçen Kenanlıların, İsrailoğullarıyla girdikleri savaşlarda topraklarını kaybettikleri, yerlerinden edildikleri ve yok edildikleri aktarılıyor.
Arkeologlar, Kiryat Gat’taki bu keşfin, Tevrat’ta anlatılan Kenan kültürü ile gerçek arkeolojik bulgular arasında doğrudan bir köprü kurduğunu belirtiyor.