Bilim dergisi ScienceFocus’ta yayımlanan çalışmaya göre araştırmacılar, Mars’tan geldiği doğrulanan bir meteorit örneğinde amino asitler ve organik moleküller tespit etti. Bunlar, DNA’nın yapı taşları olarak biliniyor ve yaklaşık 2 milyar yıldır korunmuş durumda.
Bilim insanlarına göre bu bileşikler, Dünya’da yaşam başlamadan önce oluşmuş olabilir. NASA’nın OSIRIS-REx misyonundan baş araştırmacı Dr. Jason Dworkin, durumu şöyle özetliyor:
“Bennu asteroidi, yaşam için gerekli malzemelerle dolu bir mutfak gibiydi ama orada ‘pastayı pişirecek’ uygun koşullar yoktu. Dünya’da pasta var, ama nedenini hâlâ bilmiyoruz.”
Araştırmacılar, Mars’ın Dünya’dan önce soğuduğunu ve yaşamın ilk izlerinin orada ortaya çıkmış olabileceğini düşünüyor. Arizona Eyalet Üniversitesi’nden teorik fizikçi ve astrobiyolog Prof. Paul Davies, dikkat çekici bir iddiada bulundu:
“Mars, yaşam için Dünya’dan önce uygun hale gelmiş olabilir. Mikroorganizmalar orada oluşup, kozmik çarpışmalarla Dünya’ya taşınmış olabilir. Bu durumda, hepimiz aslında Marslıların torunları olabiliriz.”
Bu görüş, panspermi olarak bilinen ve yaşamın meteoritlerle evrende taşınabileceğini savunan teoriyi yeniden gündeme getirdi.
Chicago Üniversitesi’nden gezegen bilimci Fred Sisley, meteoritlerin ve kuyruklu yıldızların donmuş organik bileşikleri veya “uykuda” yaşam formlarını gezegenler arası taşıyabileceğini belirtti:
“Bu olay çok nadir, ama imkânsız değil. Bir gezegen sisteminden fırlayan madde, başka bir sisteme ulaşabilir.”
Bilim insanları ayrıca “Geç Ağır Bombardıman” dönemine dikkat çekiyor. Bu dönem, Dünya’nın yoğun şekilde asteroid çarpmalarına maruz kaldığı bir evreydi.
Bu çarpmalar, okyanusların ve organik bileşiklerin oluşumunda kilit rol oynamış olabilir.
Dr. Dworkin, konuyu şöyle özetliyor: “Dünya bir zamanlar ateş topu gibiydi; burada oluşabilecek her türlü organik madde yanıp yok olurdu. Muhtemelen yaşamın hammaddesi, göktaşlarıyla sonradan geldi.”
