46 yaşındaki İsviçreli multimilyoner Tobias Reichmuth, 45 metrelik eski bir buzkıranla 18 aylık bir dünya turuna çıktı. Ancak bu, sıradan bir zengin tatili değil; insanların en uzun ve sağlıklı yaşadığı “Mavi Bölgeler”i ziyaret ederek “sağlıklı bir 120 yaş” sırlarını araştırdığı eğitici bir yolculuk. Reichmuth’un hepimiz için bir dileği var: emekliliğin yeniden tanımlandığı bir hayat.
Mart ayından beri yollarda olan ve şu an Grönland’da bulunan Reichmuth, serveti hakkında konuşmaktan kaçınsa da, amacının “yatıyla eğlenen zengin bir adam” olarak görülmek olmadığını vurguluyor. 21 yaşında ilk şirketini kuran ve o zamandan beri yenilenebilir enerji, kripto para ve son olarak “Uzun Ömür” (Longevity) sektörlerinde yatırımlar yapan Reichmuth, bu dünya turunu misyonunun bir parçası olarak görüyor.
Reichmuth, bu yolculuğu tek başına yapmıyor. Gemisindeki sınırlı sayıdaki yere, meraklı ve aktif olmaları ve bir sunum yapmaları şartıyla herkesin başvurabileceği bir sistem kurmuş. Binden fazla başvuru alan milyonerin şu anki yol arkadaşları arasında bir lise öğretmeni, bir iş kadını ve bir seyahat gazetecisi bulunuyor. Gemideki şef ve Pilates eğitmeni de dahil olmak üzere on kişilik mürettebatın masraflarını karşılayan Reichmuth, bu yolculuğu yüzen bir “düşünce kuruluşu” olarak tasarlamış.
“Sağlıklı bir 120 yaşına kadar yaşamak” isteyen Reichmuth, bu alanda çalışan şirketlere yatırım yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bu felsefeyi kendi hayatında da uyguluyor. Gemisindeki spor salonu, kişiselleştirilmiş diyeti ve takviyeleri, bu amacın bir yansıması.
Reichmuth, “yaşlanmanın bir hastalık olduğu” yönündeki tartışmalı görüşü paylaşıyor. Ancak bu konuda daha temkinli. Yalnızca fareler üzerinde test edilmiş radikal deneylerden uzak durduğunu ve yatırım yaptığı her şeyin bilimsel olarak kanıtlanmış ve güvenli olması gerektiğini belirtiyor.
Konuyla ilgili görüşü alınan Basel Üniversitesi’nden biyolog Profesör Christoph Handschin ise daha temkinli bir bakış açısı sunuyor:
“Yaşlanma, birçok hastalık için en büyük risk faktörüdür. Ancak aynı zamanda neredeyse tüm hayvanlar aleminde görülen doğal ve biyolojik bir süreçtir. Bilim, yaşlanmanın temellerini henüz tam olarak kavramış değil.”
Reichmuth’a göre asıl sorun, sağlık sistemlerinin hastalığı önlemek yerine tedavi etmeye odaklanması. İnsanların kendilerine daha iyi bakarak daha uzun ve sağlıklı yaşayabileceğini, bunun da sağlık sistemlerine milyarlarca dolar kazandıracağını savunuyor.
Bu noktadan hareketle, insanların 100 yaşına kadar sağlıklı yaşayacağı bir gelecekte mevcut emeklilik sisteminin sürdürülemez olacağını iddia ediyor. “Yaşlılık için yeni bir toplumsal sözleşme” düşünmemiz gerektiğini belirten milyoner, insanların anlam bulduğu ve sosyal olarak aktif kaldığı iş hayatının daha uzun sürmesi gerektiğine inanıyor.
Ancak tüm bu teknoloji ve yatırımlara rağmen Reichmuth, sihirli bir formül olmadığının altını çiziyor: “Bizi uzun süre sağlıklı tutacak sihirli bir müdahale yoktur.” Ona göre sır, herkesin bildiği o temel reçetede saklı: yeterli uyku, az stres, dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve güçlü sosyal bağlar.